Bir taraftan fukaralığı bastırmaya çalışıyoruz. Ailenin ön sıralardaki küçük çocukları aç açık bırakmamak için günleri, ayları hiç kimseyi rahatsız etmeden yaşamı sürdürüyoruz.

Bir taraftan da ülkemizin bekası için sınırımızın dibinde Suriye topraklarında hainlerle resmen savaş halindeyiz. İşin şakası yok.

Beri tarafta ardı ardına gelen zamlar devam etmektedir.

Öbür tarafta ekonomi’yle boğuşuyoruz.

İçeride:

İşsizlik var.

Fukaralık var.

Giderek yoksullaşan vatandaş var.

Ardı arkası kesilmeyen zamlar var.

Dışarıda:

Kuzey Irak var.

Suriye var.

Kandil var.

Rusya-Ukrayna savaşı var.

AB süreci var.

Kıbrıs var.

Varoğlu var.

**

Bunların en mühimi savaş hali’dir.

Çok şükür ekonomide şu ana kadar idare ettik, düştük ama sürünmüyoruz. Bir sistem değişikliliği yolunda zayiat vermeden epey mesafe alındı ve hedefe yaklaşıldı.

Bir daha böyle bir fırsat yakalamak belki mümkün olmayabilir. Onun için sonuna kadar kararlı olunmalı.

Ülkemizi yönetenlere ve yönetmeye talip olanlara buradan şunu söylemek isterim:’ bu zor günleri elbirliğiyle birlikte aşmalıyız. İçeride ekonomik, dışarıda beka sorunumuz var. Sabırla geride bırakacağız kötü günleri, birlikte güzel günlere yol alacağız.

Ama böyle bir dönemde, dikkat ve enerjimizi ülkemizin geleceği için parçalara bölebiliriz..

Kısa bir süre için dahi olsa beka ve ekonomik sorun için birkaç cephede ülkemizin geleceği adına çarpışalım. Yaşadığımız bu zor günler bir gün gelecek geride kalacaktır..