BU DEVRAN NEREYE KADAR DÖNECEK? CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer’i Pazar yerinde gören bir vatandaş, “Bu devran nereye kadar gidecek? Bizi kurtarın artık” diyerek isyan etti. “Hep hüsran, hep hüsran! Vatandaş isyan ediyor. Yüzde 20’lik bir elit kesim var onlar rahat, bunun yüzde 10’luk yalakası var onlar da rahat. Ama biz bıktık artık” şeklinde konuştu. KURU GIDA FİYATLARI EN AZ 3 KAT ARTTI Pazaryerinde kuru gıda tezgahı açan ve pazar başladığımdan beri henüz siftah yapamadığını söyleyen pazarcı esnafı ise vatandaşın alım gücünün daraldığına dikkat çekti. Mercimeği çeşidine göre 25- 30 liradan, nohudu 40 liradan, bulguru 18 liradan barbunyayı 40 liradan ve kuru fasulyeyi de 30 liradan satmaya çalıştığını anlatan esnaf, “Geçen yıla göre fiyatlar 3 kat arttı” dedi. GEÇEN YIL 40 LİRAYA DOLAN BİR ŞİNİK KAP BU YIL 250 LİRAYA DOLUYOR “Şinik” olarak tabir edilen ve bir ağırlık birimi olarak kullanılan kabın geçen yıl 40 liraya dolarken bu yıl 250 liraya dolduğunu söyleyen kuru bakliyat satıcısı, “ tezgahı açtığımdan beri 3 saat oldu, sadece 3 kişi gelip fiyat sordu, onlarda alış veriş yapmadan gitti. Kimi fiyat soruyor, kimi yarım kilo almak istiyor. Yarım kilo isteyen olunca ben sanki bu işin suçlusuymuşum gibi utanıyorum. Hepsi yerli ürün. Üreticinin girdi maliyeti artınca bize geliş fiyatı da artıyor. Geçen yıl 2 lira kazandığım üründen bu yıl onu da kazanamıyorum. Bir umutla tezgah açmaya devam ediyorum” diyerek, pazaryerlerindeki yangının hangi boyutta olduğunu gözler önüne serdi. AKŞAMA YEMEK YAPAMAYACAĞIM Pazardaki fiyatların çok arttığını ve alışveriş yapamadan eve dönmek zorunda kalacağını söyleyen bir kadın ise CHP milletvekili Ömer Fethi Gürer’e pahalılıktan yakındı ve “Ben ne yapacağım şimdi, şu saate kadar yiyecek bir şey alamadım, herif (eşim) akşama yemek istese, yemek yapamayacağım” şeklinde konuştu. “ELMA AĞAÇLARINI KESECEĞİM!” Bahçeden topladığı elmaları Pazar yerinde satmaya çalışan bir pazarcı ise “ Elma masraf arttı. Geçen yıl sattığım fiyata elmayı satamıyorum. Yaptığım masrafa yazık. Vatandaş markette elmanın yanına varamıyor. Üretende yaptığı masrafı çıkaramıyor. Bizim elde ürün kalıyor. Yeter artık! Bu çarpıklığı gören yok.1000 tane ağacım var, hepsini keseceğim. Bu iş bitti” diyerek yaşadığı sıkıntılara dikkat çekti. NAKLİYE ÜCRETİNDEKİ ARTIŞ ESNAFI DA VATANDAŞI DA MAĞDUR EDİYOR Sebze tezgahında ürün satmaya çalışan bir esnaf ise yerli ürünün mevsiminin bittiğini ve Adana’dan ürün getirdiğini belirterek, “Eskiden 300 liralık mazot ile Adana’ya gidip geliyorduk, şimdi üç kat artışla depo doluyor. Her gün mazota zam geliyor istesek de istemesek de nakliye ücretini fiyata yansıtıyoruz. O da vatandaşa yüksek geliyor. 5 kilo alacaksa 1 kilo alıp gidiyor” dedi. CHP Milletvekili Ömer Fethi Gürer, pazar yerlerinde yangının artarak devam ettiğine dikkat çekti. İktidar enflasyonu düşüreceğini söylüyor. Elektrik, akaryakıt ve üretici girdi maliyetlerine sürekli zam yaparak enflasyonu hokus- pokus yaparak, şapkadan tavşan çıkararak mı yapacak? Vatandaş yalandan bıktık derken pazarcı esnafı pazara getirdiğimiz ürün azalttık çünkü vatandaş alım gücü yok. Bu kere nakliye fiyata daha çok yansıyor ve fiyata bir darbe daha vuruyor” diye konuştu. VATANDAŞ DA ESNAF DA DERTLİ Niğde’de kurulan en büyük pazarın önceki yıllarda adeta iğne atsan yere düşmez deyiminin tam karşılığı olarak çok kalabalık olduğunu ancak son yıllarda alışverişe gelen vatandaş sayısında ciddi azalmalar görüldüğünü belirten Ömer Fethi Gürer, “ Pazarda vatandaş zorunlu olan ürününü almaya çalışıyor. Özellikle kış boyu tüketeceği salça, turşu gibi ya da dayanıklı ürüne yöneliyor. Pazarda ürün çeşidi de tezgahlarda azalmış durumda. Pazarcı vatandaşın alım gücü hesaplayarak satabileceği kadar ürün getirir olmuş, vatandaş ise kısıtlı alışveriş yapıyor. 2 kilo alacağı üründen yarım kilo alıyor. Zorunlu olmayan üründen uzak duruyor. Bir iki ürün ile bir hafta idare etmeye çalışıyor. Esnaf ise girdilerdeki artış ile üreticiden ürünü aldığı fiyatla çok cüzi bir kar ile ürün satmaya çalıştığını, nakliye ücretlerindeki artıştan dert yanıp her gün gelen mazot zammı, pazarda elimizde kalanı akşam akaryakıt istasyonuna varınca pompa depoya girdiği an cebimizden alıyor. Bizde ne yapacağımızı şaşırdık, diyorlar. Pazarda dahi çok sayıda üründe bir önceki yıla göre 3-4 kat, hatta bazı ürünlerde 5 katlık artış var; vatandaş ne yapsın, esnaf ne yapsın? Yaz ayları bölgenin yerel sebze ürünleri kullanılarak geçti, kış geldi. Bölgeye ürün Çukurova’dan kamyon ile gelecek. Kiloda yalnız nakliye nedeniyle 1-2 lira fiyat artıyor. Girdi maliyetleri ile fiyatı artan ürüne birde nakliye zammı eklenecek. Mazota gelen her zam pazarda, çarşıda her ürünün fiyatına da zam demek. Mazota gelen zam gıda fiyatlarını hoplatıyor. Pazar fiyatları markete göre nispeten daha uygun gibi. Marketlerde de etiketler uçuyor. Aynı ürünü bir gün sonra aynı fiyatla bulmak dahi zorlaşmış durumda. Üreten, girdi artışı ile kazanamazken satan da gelir daralmasından dert yanıyor. Vatandaş ise sofrasında ekmeği küçültüp ihtiyaç olan gıdayı alamaz durumda. Cebinde para olmadan yalnız çarşı, pazar ve market gezip, iç geçiren yurttaş sayısı artıyor” ifadelerini kullandı.