Dolar/TL, ABD-Türkiye ilişkilerine yönelik endişeler ve Türkiye ekonomisine yönelik devam eden risklerin etkisiyle 8.30’un üzerinde baskı altında. Benzer para birimleri dolar karşısında yatay ya da sınırlı değer kazancı ile seyrederken TL yüzde 1.5’e yakın değer kaybediyor. İşlemciler ABD ile ilişkilerde daha hızlı bir bozulma riskine dikkat çekiyor. Ayrıca işlemciler TL’nin yeniden değer kaybetmesinin enflasyonda getireceği yeni yükselişler ve olası yeni faiz artışı ihtiyacının karşılanmayacağı beklentisinin endişelerin daha da artmasına neden olduğunu belirtiyorlar.

TL’deki negatif ayrışmada dün de görülmüştü. Bankacılar son bir kaç haftadır küresel piyasalarda yaşanan riskli varlıklara yönelik iştahın artmasının TL’ye ilişkin risklerin önüne geçtiğini ancak bunun kalıcı olmayabileceğini söylemişlerdi. Dolar, ABD Hazine tahvil getirilerindeki gerilemenin ardından diğer para birimlerindeki getiri avantajının azalması nedeniyle son haftaların en düşük seviyelerine yakın seyrediyor.

Avrupa Merkez Bankası’nın (ECB) TSİ 14.45’te açıklayacağı para politikası kararı öncesinde gözler euroya çevrildi. Toplantı sonrasında ekonominin görünümü hakkında yapılabilecek pozitif bir değerlendirme ya da tahvil alım programının yavaşlatılacağına yönelik ipuçları euronun yukarı yönlü tırmanışa geçmesini sağlayabilir. Öte yandan Kanada Merkez Bankası dün tahvil alımlarını azaltıp faizleri 2022 sonunda artırmaya başlayabileceğini açıklayarak G7 ülkeleri içinde corona virüsünün ekonomik etkileriyle mücadele etmek için başlatılan imkanları geri çekmeye başlayan ilk ülke oldu. Küresel piyasalarda doların zayıf seyrine devam etmesi, önümüzdeki dönemde indirim beklentilerinin sürmesine rağmen yüzde 19 seviyesindeki politika faizi TL’yi destekleyen ana unsurlar olarak hala öne çıkıyor. Birçok yabancı bankanın dolar/TL beklentisi yıl sonuna doğru değer kayıplarının belirginleşeceği senaryo içeriyor. Beklentiler arasında dolar/TL için 9 hatta 10 seviyesine değer kaybı bulunuyor.

ABD İLE İLİŞKİLER SATIŞ BASKISINI TETİKLEDİ

ABD Başkanı Joe Biden’ın Birinci Dünya Savaşı sırasında yaşanan Ermeni olaylarını resmen soykırım olarak tanıması bekleniyor. Konuya yakın üç kaynağın verdiği bilgiye göre, Biden 1915 olaylarının anma günü olan 24 Nisan’da yapacağı açıklamada “soykırım” ifadesini kullanabilir. Biden yönetiminin Türkiye’nin tehcir olarak nitelediği olayları soykırım olarak tanıması her ne kadar sembolik olsa da, Ankara’da öfke yaratarak ikili Türkiye ilişkilerinin daha gerilmesine yol açabilir.

Editör: Haber Merkezi