Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, vaka, hasta ve vefat sayılarının artması sonucu tedbirleri yeniden gözden geçirmek zorunda kaldıklarını belirterek, "Kırmızı kategorideki illerde sadece pazar günü uygulanan hafta sonu sokağa çıkma sınırlaması, artık cumartesi ve pazar günü olarak sürecektir. " dedi. Cumhurbaşkanlığı Kabinesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde toplandı. Erdoğan, yaklaşık 3,5 saat süren toplantının ardından açıklamalarda bulundu. Türkiye'nin bugüne kadar elde ettiği kazanımların gerisinde, değişime ve reformlara olan bağlılığın bulunduğunu belirten Erdoğan, "Salgın döneminde de bu çizgiden asla ayrılmadık. Milletimizle paylaştığımız reform gündemimizi yürüttük ve yürütüyoruz" diye konuştu.

'MİLLETİMİZ AKILCILIKTAN UZAK DALGALANMALARA KARŞI DAHA BİLİNÇLİ'

Türkiye ekonomisinin potansiyelinin, asıl dinamiklerinin göstergesinin zaman zaman ortaya çıkan temelsiz ve derinliksiz finans hareketleri değil, reform gündemi olduğunun altını çizen Erdoğan, "Milletimizin de akılcılıktan uzak dalgalanmalara karşı daha bilinçli bir tavır ortaya koyduğunu, tercihini ve gücünü ülkesinin hedeflerinden yana kullandığını müşahede ediyoruz. Hukuktan ekonomiye kadar uzanan ve milletimiz tarafından memnuniyetle karşılanan reform programlarımızın, takvimlerine uygun şekilde yürümesini sağlayacağız. Cumhurbaşkanlığı ve bakanlıklar olarak biz bu reformlara elbette sahip çıkacağız. Toplumun tüm kesimlerinden de kendileriyle ilgili hususların yakın takipçisi olmalarını, herhangi bir gecikme ve eksiklik durumunda konuyu ilgili kurumuyla ve ardından bizimle paylaşmalarını istiyoruz" ifadelerini kullandı.

'ANAYASAMIZDAKİ BU ARIZAYI GİDEREMEDİK'

En önemli reform başlıklarının millete verdikleri yeni ve sivil anayasa sözü olduğunu kaydeden Erdoğan, "Türkiye'ye merkezinde milletin yani insanın olduğu yeni bir anayasa kazandırmayı amaçlıyoruz. Geçmişte darbelerin veya olağanüstü dönemlerin ürünü olarak hazırlanan anayasaların milletimizin beklentilerine ve ülkemizin ihtiyaçlarına cevap veremediği kısa sürede ortaya çıkmıştır. Anayasalar yaşayan metinler olduğu için elbette gerektiğinde değiştirilebilir. Ama Türkiye'deki anayasa değişikliği gayretleri, asıl metnin ruhuna zerk edilmiş olan darbeci ve vesayetçi maya sebebiyle beklenen neticelere bir türlü varamamıştır. Ülkemizin yönetim sistemini değiştirmek için en köklü değişimi gerçekleştirmiş olmamıza rağmen mevcut anayasamızdaki bu arızayı gideremedik. Yeni ve sivil bir anayasa konusunu tekrar gündeme getirmemizin sebebi de işte budur. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin ülkemize kazandırdığı yetenekleri salgın sürecinde daha çok gördük. Sistemin özünü oluşturan, hızlı karar alma ve etkin şekilde uygulama mekanizmaları, ülkemizin bu dönemde pozitif yönde ayrışmasını sağlamıştır. Sistemi artık 3'üncü yıla yaklaşan tecrübeler ışığında geliştirilmesi gerektiğinin de farkındayız. Yeni anayasa süreci Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi'nin tahkimi açısından da bir fırsat olacaktır" diye konuştu.

Editör: Haber Merkezi