Ahilik kültürünün simgesel şehirlerinden olan Kayseri'de, birçok meslek teknolojiye yenik düştü. Yok olma tehlikesi yaşanan mesleklerden birisi de Saraciye mesleği oldu. Her türlü zorluğa rağmen mesleği ayakta tutmaya çalışan Yılmaz Akpınar, “ Elimden geldiği kadar saraciye mesleğini yaşatmaya çalışıyorum. Normalde benim asıl mesleğim ayakkabıdır ama sonradan meslek değiştirip Saraciye mesleğine geçmiş olduk. Ben bu mesleğe çok küçük yaşta başladım. Ben çok küçük yaşta usta olduğum için derileri çekmekte zorlanıyordum. Kolum arayıp gücüm yetmediği için kolumu muhafaza etmesi için bir deriden bileklik yaptım. Talep olunca bu işe devam ettim . Kayseri’de geleneksel atlı okçuluk Kulübü kuruldu. Benden malzeme istediler. Onları yaptık. Ürünler tamamen orijinal deri ve orijinal kürk el işçiliğidir” ifadelerini kullandı.
“DERİ İLE HER ŞEYİ YAPABİLİRSİNİZ”
Deri hamur gibidir diyen Yılmaz Akpınar “Karşılaştığım en garibi şey Erciyes Üniversitesi’nde psikolojik tedavi için kullanılan deriden ayna yapmıştım. Kuaförlere makas çantası yapıyorum. Pastırma doğramak için pastırma parmakla yaptım. Deriyle her şeyi yapabilirsiniz. Deri hamur gibidir. Sadece ona şekil vermek sizin hamaratlığınıza bağlı. Her deri her işi olmuyor, yapacağınız işe uygun deri seçmeniz lazım. Bizim meslekle yakıştırma sanatı ve tasarım çok önemlidir” diye konuştu.
“ÇOCUKKEN ÇOK MERAKLIYDIM”
Saraciye mesleğine kabiliyetim varmış diyen Yılmaz Akpınar “Benim Saraciye mesleğinde Ustam yok. Ama ayakkabı mesleğinde bir Ustam var. Saraciye mesleğinde benim bir kabiliyetim varmış. Çok meraklıydım ben çocukken de marangoz bir şey yapsa onu takip eder izlerdim. Başka yapanlara da bakıyorum Ben bazılarından iyi yapıyorum bazıları da benden iyi yapıyor” ifadelerini kullandı. Deride çeşitlilik fazlalığına dikkat çeken Yılmaz Akpınar “Deri olarak çeşitlilik çok fazladır. Yılan kuş balık ve timsah derisi vardır. Derilerin kullanım alanları farklıdır. Mesela yılan derisi ile börk yapmak uygun olmaz. Kemer bayanlara cüzdan ve saat kordonu olabilir”diye konuştu. (BGC)
