Sürücü kursu eğitimcileri, daha bilinçli sürücüleri trafiğe kazandırmak için kurslarının 'şoför okulu' olarak dönüştürülmesini istiyor. Okullaşma düşüncesinin, sürücü kurslarının açıldığı 1987'den beri edindikleri tecrübelerden hasıl olduğunu belirten KASKED Başkanı Ali Rıza Çiçek, "Bizler sürücü kurslarını kurs olmaktan çıkarmak istiyoruz. Bu işin kapsamlı bir eğitime dönüşmesini sağlama düşüncesi içerisindeyiz. Bu düşünce ister istemez bizi okullaşmaya itiyor" diye konuştu.

“YAKLAŞIK İKİ AYLIK BİR ZAMAN DİLİMİNDE ADAYLARI YETİŞTİRMEYE ÇALIŞIYORUZ”

Sürücü kurslarında verilen eğitimlerin detaylandırılmasını ve genişletilmesini istediklerini belirten Çiçek, "Yaklaşık iki aylık bir zaman diliminde adayları yetiştirmeye çalışıyoruz. Bu süre zarfında adaylarımız sınav hakkı elde ediyor ve Milli Eğitim Bakanlığı tarafından sınav yapıcılara yetki veriliyor. Bu sistem ezbere dayalı bir sistemdir. Okullaşırsak en azından adaylar en azından bulunduğu şehrin yol haritasını ve hatta bütün şehirlerin yol haritasını bile çıkarabilir, güzergahları görebilir. Bu süreçte adaylar 6 ay kadar eğitim görmeli diye düşünüyoruz" ifadelerini kullandı.

“ÖLÜMLÜ KAZALARIN AZALMASI DA YİNE OKULLAŞMAYLA OLACAKTIR”

İlk yardım eğitiminin önemini hatırlatan ve ölümlü kazaların önüne nasıl geçileceğini aktaran Çiçek, "Ölümlü kazalar ise istatistiklere göre şehir dışında, araç geçişlerinde, kavşaklarda, tali yol çıkışlarında daha fazla olmaktadır. Sürücüler 'yol benim' diyor, trafik ışıklarına riayet etmiyor, kurallara uymuyor ve bu durum kazayla sonuçlanabiliyor. Ölümlü kazaların azalması da yine okullaşmayla olacaktır. Kazalarda ilk yardım istatistiklerine bakıldığında sürücüler bilgi eksikliğinden dolayı kazada ilk müdahaleleri yapamıyor ve kazalarda vefat olabiliyor. Bunu önlemek adına ilk yardım dersi de zamana yayılmalı ve okullar vasıtasıyla eğitimi verilmeli diye düşünüyoruz" ifadelerini sıraladı.

"ADAY ŞEHİR TRAFİĞİNE GİRMELİ"

KASKED Başkanı Çiçek, adayların araçlarını ve yaşadıkları şehri tanıması gerektiğinin altını çizerek, "Ayrıca kullandığımız araçlar birer milli servettir. Adaylara sadece derslerde anlatılıyor ve uygulaması yapılmıyor. Bir aday en azından bir lastiği söküp takabilmeli. Araç, kaput vb. hakkındaki bilgiler ezbere dayalı mantıkla yapılıyor. Toplamda 16 saat verilen direksiyon dersinin adaylara yeterli geldiğini düşünmüyorum. Direksiyon dersi, staj süresi gibi olmalı. Adayın yetiştiğine ikna olunduğunda, aday şehir trafiğine girmeli ve en az direksiyon dersi saatleri kadar şehir içinde eğitim verilmeli" şeklinde konuştu.

“OKULLAŞMA İLE İLGİLİ ÇALIŞMA YÜRÜTÜYORUZ”

Okullaşmayla ilgili çalışmalar yürüttüklerini söyleyen Çiçek, "Bu talebimizi Milli Eğitim Bakanlığına bildirdik. Temmuz ayında bu hususla ilgili yeni yönetmeliklerin çıkmasını bekliyoruz. Devletimiz uygun görürse bu yolun sonu okullaşma olacak gibi görünüyor. Ayrıca, Cumhurbaşkanlığı 2021-2030 Trafik Güvenliği Strateji Belgesi ve Eylem Planı'na göre 2030'a kadar yüzde 50 azaltılması hedefleniyor. Sürücü kursları, okul niteliği taşıdığında inanıyorum ki kaza oranları yüzde 10'lara kadar inecektir" diye konuştu.

“BİZİM AMACIMIZ SÜRÜCÜ KURSLARININ OKUL OLARAK SINIFLANDIRILMASI”

Çiçek, son söz olarak "Eğitimsiz verilen bir sürücü belgesi, bana cinayet gibi geliyor. Türkiye'de yaklaşık 5 bin sürücü kursu, yaklaşık 35 bin çalışan var. Bizim amacımız sürücü kurslarının okul olarak sınıflandırılması, yetki verilmesi ve eğitimin 6 ay olmasıdır. Böylece verilecek eğitimin daha başarılı olacağını düşünüyoruz. Eğitime ve ülkemiz insanına güvenmemiz lazım" ifadelerini kullandı. (1HA)

Editör: Haber Merkezi