2025 yılında altın ve gümüşteki yükselişi değerlendiren Ekonomist Ömer Uzunoğlu; “Altın süratli bir biçimde yukarı çıkarken, gümüş ilk 4 ayda sakin bir seyir izledi. Daha sonra altını da geçti; gümüşteki yıllık artış yüzde 175'i içinde bulunduğumuz an itibarıyla bulmuş oldu. Ben 2026, 2027, hatta 2028 yılında değerli madenlerdeki yukarı doğru trendin devam edeceği kanaatini taşıyorum” dedi.
Ekonomist Ömer Uzunoğlu, 2025 yılında altın, gümüş ve para piyasaları hakkında değerlendirmelerde bulundu.
Altında ve gümüşte yükseliş yaşandığını ifade eden Ekonomist Uzunoğlu; “2025 yılını değerlendirecek olursak; hem dünya hem de Türkiye için çok zor bir yıl olarak geride kaldı. Özellikle değerli madenler bütün dünyada değer kazandı. Tahvillerden, Amerikan tahvilleri başta olmak üzere müthiş bir kaçışa şahitlik yaptık hep beraber. Türk tahvilleri de sıkıntı yaşadı. Borsalarda yine olumlu bir yılı geride bırakamadık maalesef birçok açıdan. Bundaki temel neden de belki değerli madenlerdeki çıkıştı. Altın süratli bir biçimde yukarı çıkarken, gümüş ilk 4 ayda sakin bir seyir izledi. Daha sonra altını da geçti; gümüşteki yıllık artış yüzde 175'i içinde bulunduğumuz an itibarıyla bulmuş oldu. Ben 2026, 2027, hatta 2028 yılında değerli madenlerdeki yukarı doğru trendin devam edeceği kanaatini taşıyorum. Şunu da belirteyim; köpük olmadığının bilinmesinde büyük yarar var. Çünkü talep, arzı karşılayamıyor. Yani bugün arz, talebe dünyada karşılık verebilecek noktada değil. Özellikle gümüş birçok farklı sektörde ürün olarak değerlendiriliyor ve kullanılıyor. Bir diğer açıdan da Çin, kendi ülkesinde bulunan ihracatçı gümüş firmalarına dışarıya ürün satmamaları yönünde bildiride bulundu. Dolayısıyla Çin'deki gümüş üreticileri yurt dışına satamıyorlar” ifadelerini kullandı.
2026 yılını değerlendiren Ekonomist Uzunoğlu; “Altın, takdir edersiniz ki dünyada kaosun yaşandığı yıllarda ve dönemlerde en güvenilir yatırım aracıdır. Bu yatırım aracına olan ilgi ve alaka, ben 2026'da da en az 2025'teki kadar devam edeceğini biliyorum. Yatırımcıların kesinlikle paniğe kapılmamalarını ve ellerindeki malları satarak 'sanki daha sonra daha ucuza alırım' havasına girmemeleri konusunda kendilerini uyarıyorum. Yeni yıl geliyor, artık birkaç gün sonra gireceğiz. Ben yeni yılın umarım bu yılı aratmayacağı bir süreç olacağını düşünüyorum. Ancak geniş anlamda baktığımda 2026'nın 2025'ten daha da zor geçebileceği endişesini ve tedirginliğini yaşıyorum. Türkiyemiz cennet gibi bir vatan, bize bir şey olmaz. Biz batmayız, başta bunu net olarak bilelim. Demin de belirttim; aslında biz batarsak okyanus taşar, Türkiye batarsa. Bu noktada rahat olalım. Ama çok ilginç şeylere de şahitlik yaptık. Cennet gibi bir vatana sahibiz, dünyada benzeri olmayan bir coğrafyaya sahibiz ancak bu cennet vatanı, cinnet getirilecek insanların var olduğu bir vatana çevirdik. Bir diğer açıdan da parayı koyacak yer bulamayan insanların var olduğu bir Türkiye'de; maalesef emeklinin, dar gelirlinin, hatta asgari ücretlinin akşam hava karardıktan sonra çöplerden ve pazarlardan ürün topladığı bir ülke haline geldik. Bu noktada son derece üzgünüm. Bir kez daha tekrarlıyorum; herkesin yeni yılını kutluyorum. Her şeye rağmen ümitvar olalım diyorum. İnşallah 2026 yapılacak iktisadi reformlarla beraber bugünden daha iyi olur ümidi taşıyorum." diye konuştu.





