Kayseri'deki Koramaz Vadisi, geçen yıl Nisan ayında UNESCO Geçici Miras Listesi'ne eklenerek, ülkenin listedeki yeni kültür varlığı oldu. 12 kilometre uzunluğundaki vadinin taban yüksekliği doğu kenarında bin 500 metre, batı kenarında bin 665 metre. 7 yerleşim alanı ve antik dönemin terk edilmiş yerleşimlerinin bulunduğu Koramaz Vadisi, tarihi, kültürel ve doğal mirasa ev sahipliği yapıyor. Vadide, Bizans, Roma, Selçuklu ve Osmanlı dönemine ait izler bulunuyor. Ayrıca columbariumlar (ölülerin yakıldıktan sonra, küllerinin konduğu kaplar), kiliseler, antik yerleşimler, geçmiş dönemde inşa edilen mimari yapılar, anıtsal mezarlar, ağaç ve bitki çeşitleri ile farklı türden kuşlar yer alıyor. Tarihi, kültürel ve doğal güzelliği ile görenleri büyüleyen Koramaz Vadisi, koronavirüs salgınından etkilenen turizm merkezlerinden biri oldu. 'KAYSERİ'DE ÇOK ŞANSLI' ÇEKÜL Kayseri Temsilcisi Prof. Dr. Osman Özsoy, Koramaz Vadisi çevresinde 7 yerleşim yerinin bulunduğunu söyleyerek, "Koramaz Vadisi bir deprem kırığı nedeniyle oluşmuş bir yerleşim yeridir. Geçtiğimiz yıl UNESCO Geçici Dünya Mirası Listesi’ne giren Koramaz Valisi için pandemi nedeniyle çok fazla bir şey yapılamadı. Vadi Kayseri'ye 17 kilometre uzaklıktadır. Koramaz Vadisinin bulunduğu yerin karşısında UNESCO'nun 2014 yılında geçici listesinde yer alan Kültepe Kaniş Karum var. Dünyanın hiçbir yerinde arada bir yolun geçtiği iki tarafında geçici listede olduğu başka bir yer yok. Bu noktada Kayseri'de çok şanslı. İki yerin birbirine çok yakın olması turizm adına önemli" dedi. 'BÖLGENİN MASTER PLANINA İHTİYACI VAR' Özsoy, Koramaz Vadisi'nde master planına ihtiyaç duyulduğunu belirterek, "Geçici listede yer almanın belirli bir anlamı var ancak bu bazı sorumlulukları da beraberinde getiriyor. Öncelikli olarak bölgenin master planına ihtiyacı var. Koramaz Vadisi’nde peyzaj, dinlenme yerleri ve koşu alanları gerekiyor. Korumaya yönelik çalışmalar yapılması lazım. Bizim keşfimizi UNESCO geçici olarak onayladı. Ancak Koramaz Vadisi'ni koruma adına bir şeyler yapmamız lazım. Burası defineciler için çok büyük bir açık alan. Bu coğrafyanın kaderi bu. Tabi zarar verme işine sadece definecilik noktasından bakmıyoruz. Başka durumlarda da zarar verilebiliyor. Ancak, biz bu bölgede yaşayan insanlara güveniyoruz" ifadelerini kullandı.