Milletvekili Genç; “Gerçek enflasyon TÜİK’te değil
Milletvekili Genç; “Gerçek enflasyon TÜİK’te değil
İçeriği Görüntüle

İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Sedat Kılınç, “Ülkenin dört bir yanında geçim sıkıntısı çeken milyonlarca insan artık sadece ekonomik değil, sosyal olarak da derin bir yoksulluk yaşamaktadır. Toplumsal kutuplaşma körüklenmekte farklı siyasi düşünceye sahip bireyler ötekileştirilmekte, birlikte yaşama kültürü erozyona uğramaktadır. Ancak tüm bu sorunlara rağmen çözüm hala halkın iradesindedir” dedi.


İYİ Parti Genel Başkan Başdanışmanı Sedat Kılınç, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda Türkiye’nin iç politikasına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Kılınç, siyasi kararların toplum üzerinde olumsuz etkiler bıraktığını söyleyerek, “Aziz milletim son yıllarda Türkiye, siyasi kararların toplum üzerindeki etkilerini en derin şekilde hisseden ülkelerden biri haline gelmiştir. Demokratik değerlerin zayıflatılması hukukun üstünlüğünün gölgede kaldığı, liyakatin yerine sadakatın aldığı bir yönetim anlayışı ülkenin geleceğine dair umudu her geçen gün biraz daha törpülemekdir. İktidarın denetimsiz gücü, yasama ve yargı erklerinin bağımsızlığını zedelemiş, batının susturulması ile birlikte ifade özgürlüğü ciddi anlamda kısıtlanmıştır. Medyada eleştirel sesler ya baskılanmış ya da tamamen susturulmuştur. Bu durum halkın doğru bilgiye ulaşmasını engellediği gibi demokratik katılımı da sekteye uğratmaktadır. Ekonomik alanda ise hukuksuzluklardan kaynaklı güvensizlik, yanlış para politikaları ve keyfi kararlar halkın alım gücünü düşürmüş, genç işsizlik oranları artmış, temel ihtiyaçlara erişim zorlaşmıştır. Eğitim ve sağlık gibi kamusal hizmetler nitelik açısından erozyona uğramış, vatandaşın devleti olan güveni ciddi biçimde sarsılmıştır. Ülkenin dört bir yanında geçim sıkıntısı çeken milyonlarca insan artık sadece ekonomik değil, sosyal olarak da derin bir yoksulluk yaşamaktadır. Toplumsal kutuplaşma körüklenmekte farklı siyasi düşünceye sahip bireyler ötekileştirilmekte, birlikte yaşama kültürü erozyona uğramaktadır. Ancak tüm bu sorunlara rağmen çözüm hala halkın iradesindedir. Daha şeffaf, adil ve hesap verebilir bir yönetim anlayışı için mücadele etmek, yurttaşlık bilincini diri tutmak ve demokrasinin savunucusu olmak herkesin ortak sorumluluğudur. Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu şey, tek sessizliğe değil çoğulculuğa keyfiliğe değil, kurumsallığa, baskıya değil özgürlüğe dayalı bir yönetimdir. Bunun yolu güçlendirilmiş parlamenter sistemle mümkündür” şeklinde konuştu.