Necmettin Apaydın’ın açıklamaları şu şekilde: Kendi vatandaşı evsiz, barksız ekonomik anlamda çökmüş bir vaziyette iken ve Doğu Türkistanlı soydaşlarımızın zulmüne sessiz kalındığı bir ortamda Suriyelilere ev yapamazsınız. Kayseri Müftülüğü ve Diyanet Vakfı Kayseri Şubesi, Suriyeli mültecilere ev yapacakmış yapamazsınız. Böyle bir şey olamaz. Kendi vatandaşlarımız evsiz, barksız, parasız pulsuz bir vaziyette iken bu insanlar ne akla hizmetle Suriyeli mültecilere ev yapacağız diye ortaya çıkıyor. Doğu Türkistanlı Müslüman kardeşlerimiz Çin zulmü altında inlerken Suriyelilere “Ev yapmak” size yakışmaz. Günlerdir ailelerinden haber alamadıkları için İstanbul’da, Ankara’da ve son olarak Kayseri’de seslerini duyurmak için toplanan Uygur Türklerine “Artık yeter kabak tadı verdi” cümlesini kuranlar Suriyeli mülteciler için Ev Yapma telaşına düşmüş.. Yazık, görünen o ki İktidar, Uygur Türklerini kendi öz vatanlarında Çin’in pazarlıklarına ve Çinlilerin direktifleriyle garip bırakmış.. Uygur Türk’ünün sesini duymuyorsanız… Sesini kısmaya çalışmayın.. Bırakın haklı davalarını size değil, onlara kulak veren hür dünyaya anlatsınlar.. Şimdi soruyorum .. Ey İktidar… Bir Suriyeli kadar değeri yok mu Türk’ün.. Ey İktidar bir Rabia kadar Müslüman değil mi Türk kızı Gülbahar.. Hatırlatalım dün dostum kardeşim ESED diyeler bugün Zalim ESED Türküsü çağırarak Müslüman Türk’ü değil ne oldukları belli olmayan Suriyeli göçmenlere kucak açmaya çabalıyor. 5 Milyon Suriyeliye sorgusuz sınırları açanlar , Çin’in toplama kamplarına attığı 3,5 Milyon Müslüman Türk’ü göremiyor.. Sizin görmenizi beklemek de yanlış.. Siz iktidarınızı sağlamlaştıracak çıkar ilişkilerinden başka neyi görürsünüz ki.. Bugün Diyanet eli ile Suryelilere Ev yapma telaşında olanlara söylüyorum.. İyi dinlesinler… Siz burada AB’den alacağınız para karşılığı Suriyelileri bu topraklara alırken.. Çin Doğu Türkistan’da her aileye bir Çinli vatandaşını zorla yerleştiriyor.. Siz burada Suriyelilere kamplarda modern eğitim veriyoruz derken.. Çinliler eğitim kampı adı altında topladıkları hapishanelerde soydaşlarımızı katlediyor.. Siz Suriyelileri Yunan deniz sularından boğulmasınlar diye toplarken.. Doğu Türkistanlı kardeşlerimiz Çin’in mezalimi altında Ürimçi’de, Gulca’da, İli’de , Kaşğar’da Yarkent’te.. boğuluyor.. Bizler soydaşlarımız Doğu Türkistan’da dil,din ve kültürel soykırıma uğrarken sizlerin bu sessizliğini unutmayacağız.. Tarih bunun hesabını sizden soracak..