Kayseri Anahtar Parti İl Başkanı Elvan Öztürk, Mesud Barzani’nin, Şırnak Valiliği, Şırnak Üniversitesi ve Cizre Kaymakamlığının işbirliğiyle yapılan Molla Ahmed-i Cezirî’yi anmak üzere düzenlenen sempozyumda bordo bereli, uzun namlulu, üniformalı peşmergelerle etkinliğe gelmesine tepki göstererek, “Devleti hiçe sayıp sözde Kürdistan askeri ülkede cirit atar yine kimse istifa etmez. Bu devlet kendi topraklarında güvenliği asla başka güçlere devretmez. Sorumlusu kim peki bu görüntülerin? Vali mi? İçişleri Bakanlığı mı? Bu durumdan Valiliğin haberi yok muydu? Varsa Vali bu konuyu İçişleri Bakanlığına sordu mu? Nasıl bir hata oluştu peki o protokolde bulunan Vali, Kaymakam, Rektör ve diğer üst düzey kamu görevlileri hakkında herhangi bir işlem yapılacak mı? Rektörün Kürtçe konuşma yapması ve diğer kamu görevlilerinin başka bir dille konuşmaları, resmi dil Kürtçe oldu da haberimiz mi yok? Yabancı bir ülkenin koruma görevlisi ancak diplomatik yollardan önceden cins, çap ve sayı bilgileriyle deklare edilmesi kaydı ile tabancasını götürebilir. Fakat makinalı tabanca veya uzun namlulu silah getiremezler” dedi.
Geçtiğimiz günlerde Irak Kürt Bölgesel Yönetimi'ni idare eden siyasi parti KDP'nin genel başkanı Mesud Barzani, Şırnak Valiliği, Şırnak Üniversitesi ve Cizre Kaymakamlığının işbirliğiyle yapılan 17’nci yüzyılda yaşamış Molla Ahmed-i Cezirî’yi anmak üzere düzenlenen sempozyuma geldi. Barzani'nin bordo bereli, uzun namlulu, üniformalı peşmergelerle etkinliğe gelmesi tartışma yarattı. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan Kayseri Anahtar Parti İl Başkanı Elvan Öztürk, “Son günlerde devlet ciddiyetini ve vakarını yaralayan görüntüler, davetler ve törenler art arda yaşanıyor. Apo asılsından Apo nasılsına savrulan tutum, Papa’nın haçlı mirasıyla aynı güne denk gelen ayini ve Talael Bedru ilahisi, Cizre’de ise protokolün hiçe sayıldığı keyfi sempozyum. Ne oluyor, nereye gidiyoruz? Hükümet bu tabloyu derhâl açıklamak zorundadır. Şırnak’ta Mesud Barzani’nin misafir edilmesi, kuşkusuz misafirperver milletimizin asaletidir. Biz hoş geldin demeyi biliriz; ama devletimizin çizgisini, protokolünü ve vakarını kimseye çiğnetmeyiz. Bu nedenle gösterilecek muamele en fazla eski bir devlet adamına gösterilecek seviyede olur; fazlası devlet ciddiyetini zedeler. Türk topraklarında yabancı kişilerin askeri üniforma ve uzun namlulu silahlarla dolaştığı görüntüler ortaya çıkmıştır. Bu ülkede yeni doğan bebekler öldürülür Sağlık Bakanı istifa etmez, otellerde 76 kişi ölü yanarak ölür Turizm Bakanı istifa etmez, devleti hiçe sayıp sözde Kürdistan askeri ülkede cirit atar yine kimse istifa etmez. Bu devlet kendi topraklarında güvenliği asla başka güçlere devretmez. Sorumlusu kim peki bu görüntülerin? Vali mi? İçişleri Bakanlığı mı? Bu durumdan Valiliğin haberi yok muydu? Varsa Vali bu konuyu İçişleri Bakanlığına sordu mu? Nasıl bir hata oluştu peki o protokolde bulunan Vali, Kaymakam, Rektör ve diğer üst düzey kamu görevlileri hakkında herhangi bir işlem yapılacak mı? Rektörün Kürtçe konuşma yapması ve diğer kamu görevlilerinin başka bir dille konuşmaları, resmi dil Kürtçe oldu da haberimiz mi yok? Yabancı bir ülkenin koruma görevlisi ancak diplomatik yollardan önceden cins, çap ve sayı bilgileriyle deklare edilmesi kaydı ile tabancasını götürebilir. Fakat makinalı tabanca veya uzun namlulu silah getiremezler. Bu görüntüler tam bir skandaldır. İçişleri Bakan Yardımcısı, Vali, Rektör, Vekil, Kaymakam ne yapıyordu o esnada? Barzani övüyorlardı. Bu soruların tümü millet adına cevap beklemektedir” diye konuştu.
