Prof. Dr. İlhami Çelik, koronavirüsün son dönemde mutasyon geçirdiğini, ancak hastalık yapıcı etkisinin ne gibi bir değişiklik gösterdiği hakkında bilgilerinin olmadığını söyledi. Çelik, "Ancak, bulaşın daha fazla bulaştığını görüyoruz. Yaz ayları ile birlikte gördük ki koronavirüs mevsimsel olarak maalesef çok etkilenmiyor ama şunu da söylemekte fayda var. Eğer bu önlemelerin kaldırılması, kış ve bahar aylarında olsaydı bu salgın şu anda önü alınamaz bir hale gelecekti. Biz şu anda en alt düzeyde ilerliyoruz" dedi. 'VİRÜS BİRBİRİMİZE BULAŞMAZSA YAŞAMA ŞANSI BULAMAYACAK' Koronavirüsün bulaş seviyesinin yüksek olduğunu kaydeden Çelik, "Yaz ayı olmasına rağmen bulaşlar fazla. Bu da bize insanların yakın temasta olduğunu gösteriyor. İnsan vücudu hava kaç derece olursa olsun 36-37 derece arasında seyreder. Bu virüs bu sıcaklıkta yaşıyor zaten. Dolayısıyla birbirimizle yaşamaması için bulaşmaması lazım. Eğer virüs birbirimize bulaşmazsa yaşama şansı bulamayacak" diye konuştu. 'YAPACAĞINIZ EN GÜZEL ŞEY SOSYAL MESAFE KORUMASI' Çelik, insanların koronavirüs nedeniyle evlerinde bunaldığını belirterek, şunları kaydetti: "İnsanları sonsuza kadar hapsedemezsiniz. Çünkü insanların psikolojisi var. Hareket etmeleri gerekiyor. Hareket kaybına bağlı insanların kaslarında gerileme dediğimiz tablo ortaya çıkıyor. Bu durumun ekonomik canlılık, sosyal hayat, eğitim gibi etkenleri var. Yapacağınız en güzel şey sosyal mesafe koruması. Özellikle maskesini takması gerekiyor. Sıcak havada maske takmanın çok zor olduğunu biliyoruz ancak etraflarında kimse yoksa maskelerini çıkarmalarında hiç bir sakınca yok. Ama bizim kast ettiğimiz şey özellikle kapalı ortamlara girdikleri zaman mutlaka maskelerini takmaları gerekiyor. Sıcak hava virüsün bulaş oranını tabi ki azaltıyor. Güneş ışınlarının çok iyi etkisinin olduğunu biliyoruz. Güzel havanın nimetinden faydalanmamız lazım. Dışarı çıkıp, gezebilirsiniz ancak kapalı ortamlarda uzun süre kalmamanız lazım. Bayram vesilesi ile buna dikkat etmemiz lazım. Mümkünse dış alanda sarılmadan bayramlaşmamız lazım."