Bir düğün salonunda gerçekleştirilen toplantıya, CHP Genel Başkan Yardımcıları Yüksel Taşkın ve Gülizar Biçer Karaca, CHP Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya, CHP Kayseri Milletvekili Çetin Arık, CHP İstanbul Milletvekilleri Turan Aydoğan ve Cihangir İslam, CHP Kayseri İl Başkanı Ümit Özer ve vatandaşlar katıldı. Toplantıda konuşan CHP Sosyal Politikalardan Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Yüksel Taşkın, "2 gün önce Konya’da yine bir düğün salonundaydık. Türkiye, ileri demokrasi ya, bize salon vermekten korkuyorlar. Fark etmez arkadaşlar, söyleyecek sözünüz varsa söyleyecek mecrayı da bulursunuz. Burada olmazsa tarlada konuşuruz. Dolayısıyla biz şunu yapıyoruz, uzun süredir farklı illere gidiyoruz. KHK platformlarıyla beraber CHP olarak toplantılar yapıyoruz. Şunu da yapabilirdik, bir tane toplantı yapar basını çağırırdık. Hayır efendim, bunu yapmıyoruz, durmadan geziyoruz. Türkiye’nin farklı yerlerine gidiyoruz ve devamlı olarak bu toplumsal ve vicdani yarayı gündemde tutuyoruz. Bunu neden yapıyoruz? Çünkü bu meseleyle yüzleşmeden, hukuk zeminine ulaşmadan Türkiye, gerçek bir demokrasiye ulaşamaz. Bu mücadelenin demokrasi mücadelesiyle de çok ilgisi var. Hepimiz her gün bir imtihandan geçmeye çalışıyoruz. Onlar bizi görmek istemediği gibi devamlı yaftalıyorlar. Ben şuna inanıyorum, bir masada karşımızda otursalar ve bizim toplantılarda dinlediğimiz hikayeleri dinleseler, onlarda ileri geri yaftalayıcı konuşurken utanırlar. Ben hala insandan umudumu kesmek istemiyorum" diye konuştu. "ADİL YARGILANMA ANAYASAL BİR HAKTIR" CHP İnsan Haklarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Gülizar Biçer Karaca ise, "CHP olarak 2018 yılı seçim beyannamesinde OHAL'in kaldıracağını, OHAL komisyonunun hukuksuzluğunu ve lağvedilmesi gerektiğini, bekleyen dosyaların mahkemelere devredilmesi gerektiğini ve bu adaletsizliklerin evrensel hukuk değerlerine göre çözüleceğini açıkça ifade etmiştik. O günden bu yana gittiğimiz her yerde bunu dile getirmeye ve sizlerden dinlediklerimizden sonra neler yapabileceğimizi paylaşmaya özen gösteriyoruz. Adil yargılanma anayasal bir haktır. Kim olursa olsun herkesin anayasal hakkı olan adil yargılanma hakkının gereğini yerine getirmek iktidarların temel görevidir. Bu nedenle 84 milyonluk Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nde kim adaletsizliğe uğramışsa adil yargılanma hakkını o kişiye kullandırmak iktidarın asli görevidir" ifadelerini kullandı. "BİR ER 24 SAAT ASKERLİK YAPMADAN 17 YIL HAPİSLE CEZALANDIRILDI" Karaca, 15 Temmuz 2016 tarihindeki darbe girişimi kalkışmasının ardından pek çok askeri öğrencinin tutuklanmasıyla ilgili de açıklamalarda bulunarak, "15 Temmuz darbe girişiminin arkasından 20 Temmuz sivil darbesi ilan edildi. Askeri öğrencilerimizin ve kursiyer teğmenlerimizin aileleri genel merkeze geldi. Bir arkadaşımızın söylediği gerçekten içimizi acıttı. Adalete olan inancımız örselendi. 15 Temmuz sabahı kışlaya teslim edilen bir asker, 24 saat er olarak görev yapmadan 17 yıl hapis cezasıyla cezalandırılıyor. Bu gencimizin 17 yıl hapis cezası almasının vicdani ve hukuki gerekçesi nedir?" dedi.