ERÜ bünyesindeki Aşı Araştırma ve Geliştirme Merkezi (ERAGEM) ile İyi Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezi (İKUM) tarafından corona virüsüne karşı geliştirilen ve Sağlık Bakanlığı ile Türkiye Sağlık Enstitüleri Başkanlığı (TÜSEB) tarafından desteklenen Covid-19 yerli aşısının Faz-1 çalışması, 44 gönüllü üzerinde yapıldı ve 14 Aralık itibarıyla tamamlandı. Faz- 1 çalışmalarında aşı uygulanan 44 gönüllüde herhangi bir yan etkiye rastlanmadığı bildirildi. İnaktif aşısının Faz-2 çalışmaları ise dün başladı. Faz 2 kapsamında dün aşının ilk dozu 3 gönüllüye uygulandı. “3 GÖNÜLLÜMÜZÜN DE DURUMU ÇOK İYİ” ERÜ Rektörü Prof. Dr. Mustafa Çalış, yerli aşıda Faz-2’nin ilk doz aşılamasını yaptıklarını kaydederek, “Kasım ayında Faz-1’e başlamıştık. Bu çalışmayı 1 ayda bitirmiştik. Sonra Faz- 2 çalışmaları başladı. Faz-2 çalışmalarında ön prosedür gereği yapılması gerekenler vardı. Bunları tamamlamış olduk. Dün itibarı ile 3 gönüllümüze Faz-2 aşamasının ilk doz aşılamasını yapmış olduk. Faz-2’de ilk doz uyguladığımız 3 gönüllümüzün de durumu çok iyi. Bundan sonra 3’er, 5’er kişi ile dozlamaya devam edeceğiz. Faz-1 44 kişiye yapılmıştı. Faz-2 çalışması ise 250 ve üzerinde kişiye yapılacak. Tam tarih vermek istemiyorum; ama 2 ay içinde de Faz-2 çalışmasının biteceğini düşünüyoruz. Sağlık Bakanımızın da açıkladığı gibi nisan ayında Faz-2 biter ve Faz-3’e geçeriz diye ümit ediyoruz” dedi. Faz-2’nin ilk dozu uygulanan gönüllülerin hastanede kalmadığını kaydeden Çalış, “Faz-1 aşaması güvenlik açısından çok önemliydi. Çok şükür güvenli bir aşı olduğunu tespit ettik. Faz-1’de gönüllüleri otelde ağırladık. Kontrollerini hastanede yaptık. Faz-2 aşamasında ise, 1 saat hastaneden tuttuktan sonra evlerine gönderiyoruz. Faz-2’de aşımızın güvenli olduğunu tespit etmiş olduk” ifadelerini kullandı. ‘İNAKTİF AŞININ MUTASYONA ETKİLİ OLACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM’ Yerli aşının inaktif aşı olduğunu kaydeden Çalış, “İnaktif aşılarda mutasyonda şöyle bir özellik var; inaktif aşıların mutasyondan çok az etkilendiği, dolayısı ile en güvenilir aşının inaktif aşı olduğu bilim adamları tarafından ifade ediliyor. Diğer aşılar ve inaktif aşının mutasyona karşı etkili olacağını düşünüyorum. Kendi yerli aşımızın mutasyonlu virüs üstündeki etkisini incelemeye devam ediyoruz” dedi. ‘HERKES ELİNDEN GELENİ YAPIYOR’ ERÜ’nün yerli aşı çalışmalarındaki başarısına değinen Çalış, “Yerli aşımızı Sağlık Bakanlığı ve TÜSEB desteği ile yapıyoruz. Bizim Erciyes Üniversitesinde geliştirdiğimiz aşımız TÜSEB’in aşısıdır. Bir protokol kapsamında TÜSEB’e devretmiş durumdayız. 16-17 merkez üzerinde çalışmalar yapılıyor. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı konsorsiyumu ve Sağlık Bakanlığı konsorsiyumunda merkezler var. Tüm merkezler çok kıymetli. Herkes elinden geleni yapıyor. Ben her zaman söylüyorum; bir tane değil, üç beş tane yerli aşımız olsun. Faz-1’e geçecek merkezler var. Biz elimizden geldiği kadar hızlı gitmeye çalışıyoruz; ama bunun da bir prosedürü var. Bizim bir de İYİ Klinik Uygulama ve Araştırma Merkezimiz var. Bu merkez Erciyes Üniversitemiz için iyi bir avantaj oldu” ifadelerini kullandı. ‘YERLİ AŞI EN KISA ZAMANDA HAZIR OLACAK’ İKUM hakkında da bilgi veren Prof. Dr. Çalış, “Biz aşı araştırma ve uygulama merkezimizde geliştirdiğimiz aşımızın faz çalışmalarını kendi üniversitemizdeki başka bir merkezde devam ettiriyoruz. Bu merkezin bir özelliği daha var. Dünya çapında tanınan bir merkez. 3 binin üzerinde aşı ve ilacın faz çalışmaları yapılıyor. Bu da bize bir avantaj sağladı. İnşallah Faz-2 de, Faz-1 çalışması gibi başarılı olur. En kısa zamanda yerli aşımıza kavuşuruz diye ümit ediyorum. Faz-3 çalışmasında aşı Sağlık Bakanlığı ve TÜSEB’in olduğu için her ikisinin kontrolünde yapılması gerekiyor. Erciyes Üniversitesi olarak Faz-3 çalışmalarına katılmak isteriz. Sadece Türkiye’de değil belki birçok ülkede yapılması gerekecek. İnşallah Faz-2 çalışmamız başarılı geçsin. En kısa zamanda yerli aşımız hazır olacak” diye konuştu.