<div>Pancar Kooperatifi Yönetim Kurulu Başkanı ve KANKA üyesi Hüseyin Akay, toplumun tatlandırıcılar konusunda bilinçli olması gerektiğine vurgu yaptı. Akay, şöyle konuştu: "Toplumun da bilinçli olması lazım. İnsanlar tükettikleri üründe, içeriğinde neler olduğunu bilmesi gerekir. Bunu incelemeleri ve sağlık açısından sorun olanların tercih edilmemesi lazım. özellikle ABD gibi ülkelerde Japonya gibi ülkelerde ürünlerin üzerine onları açık bir şekilde yazıyorlar. Ülkemizde henüz tam insanların görebileceği özellikte yazılmıyor. Toplum bilinçlenirse bunların mutlaka yazılması gerekir. Mesela Amerika’da uluslararası faaliyet yürüten bir şirket ambalajlarına “biz ürünlerimizde gerçek pancarı şekeri kullanıyoruz."</div> <br> <div>Ülkemizde de firmaların ürünlerinde böyle ibareler kullanmaları mecburiyeti getirmeleri lazım toplumun bilinçlenmesi konusunda yeterli seviyede değiliz .Tarım sektöründe, geçmişten insanlığın yaratılışından gelen tohumları terk ettiler. Yurt dışından gelen tohumları kullanmaya başladılar. Bu tohumu bir kere kullanıyorsunuz. Bir daha kullanma şansınız yok. Ve bunların genetiğiyle de oynandığı biliniyor. İnsanlar bunu tüketmeye başlayınca bu o zaman sizin bünyenizde de normalin dışında bünyenizin tabi olduğu kanunların ve kuralların dışında bir uygulama oluyor. Bu da bünyeyi bozacak demektir. Hastalıkların artması özellikle kanser gibi bir hastalığın artmasının temel sebebi bu olsa gerek bunu işte siz de bunu biraz özelleştirerek şeker pancarı ve şeker pancarından elde edilen şekerle ya da onun sanki rakibi gibi olan ürünlerle örneklendiriliyor. Biz bunu sektörümüzde yaşıyoruz görüyoruz. Doğal şeker olanı şeker pancarından üretilen şekerdir. Onun dışında yüksek yoğunlukta olanı tatlandırıcıları var ki, bunlar kimyasallardır. Kimyasalların insan vücuduna ne kadar olumsuz etki yapacağını sağlıkçılarımız daha iyi ifade ederler."</div> <br> <div>"TATLANDIRICILAR LABORATUVAR ORTAMINDA ÜRETİLİYOR ''</div> <br> <div>Hüseyin Akay, laboratuvar ortamında üretilen tatlandırıcıların Türkiye’de kullanma olanağı verilmesini eleştirerek, sözlerini şöyle tamamladı: "Üstelik Türkiye’de üretilmeyen bu ürünler maalesef Türkiye’de yoğun bir şekilde kullanılıyor. Türkiye’ye kaçak yollarla girdirilen. Laboratuvar ortamında üretilmiş yoğunlaştırılmış tatlandırıcıdır. Sahte bir tat alıyorsunuz ondan sanki tatlıymış gibi bir his uyandırıyor ama hiç aslında gerçek bir tat değil o. Onun dışında birde işte mısırdan üretilen şekerler var. Bunlar da maalesef ülkemizde bu son yıl özellikle kontrolsüz hale geldi. Sektörde ki problemlerden dolayı kontrolsüz hale geldi. Denetim ortadan kalktı. Şeker Kurulunun olmaması ve görevini yapmaması nedeni ile denetimsiz hale geldi ve bunlar şimdi kotasız bir üretim yapıyorlar. Bunu piyasada kullanan, kullanmayı tercih eden kuruluşlar var. Bunlar özellikle kar amaçlı olarak yapıyorlar. "</div> <br>