AK Parti’de "Ben olmazsam olmaz" anlayışıyla asla davranılmadığını söyleyen Özhaseki, “Kongreler başladığından beri neredeyse bin kongre yapıldı. Biz de katılmaya çalıştık. Her bir kongrede aşk ve şevk vardı. Her birisinde Türkiye’nin geleceğine olan inanç vardı. Hiçbirinde sandalyeler havada uçuşmadı. Cenab-ı Allah’a şükrediyorum.” ifadelerini kullandı. “Hizmet etme arzumuz hiçbir zaman bitmeyecek” Vatandaşın AK Parti ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan umutlu olduğunu dile getiren Özhaseki, “Geçtiğimiz 19 yılda olduğu gibi insanımız; yüzünü, gönlünü AK Parti'ye dönmüş, ümidini Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'a bağlamıştır. Bu memlekete hizmet etme arzumuz hiçbir zaman bitmeyecek.” dedi. AK Parti Hükümetleri’nekadar siyasi iktidarların gücünün yetmediği, Başbakanların bilip sessiz kaldığı vesayet rejimini toprağa gömdüklerini vurgulayanÖzhaseki, şunları kaydetti: “Başörtülü kardeşlerimizin derdini de biz çözdük. Gezi olayları, çukur eylemleri, 15 Temmuz gibi birçok badireler atlattık. 15 Temmuz'da başımızda Recep Tayyip Erdoğan gibi lider ve dirayetli yol arkadaşları sayesinde 15 Temmuz darbe girişimini toprağa gömdük. Anadolu topraklarında fitne odakları bitmek bilmiyor. Bir taraftan FETÖ, bir taraftan PKK, bir taraftan da DEAŞ ile mücadele ettik. En çok zorumuza giden tavır; ana muhalefetin, milletin değerleriyle savaşanların sözcülüğüne soyunması ve üç beş oy için işbirliği yapması. Aslında Deniz Baykal'dan sonra CHP'de eksen kayması oldu. Bütün bu kayma bir kaset operasyonuyla işbaşına gelen Kılıçdaroğlu ile başladı. Bundan sonraCHP, yerli ve milli muhalefet anlayışını terk etti." “CHP bütün muhalefetini iki eksen üzerinde devam ettiriyor" Ana Muhalefetin siyasetini milli ve yerli çizginin dışında yaptığını vurgulayan Özhaseki, "Bütün muhalefetlerini iki konu üzerinde devam ettiriyorlar. Bir Recep Tayyip Erdoğan düşmanlığı.İki algı operasyonları ve yalanlar. CHP, bir tarafına bölücü örgütün siyasi temsilcisi HDP'yi, bir tarafına güya milliyetçi olduğunu söyleyen İYİ Parti'yi alıyor. Bütün dünyalarını Recep Tayip Erdoğan düşmanlığı üstüne kuruyorlar. Ayrıca algı operasyonları ve yalanlar üzerine devam ettiriyorlar. Ne yazık ki Kılıçdaroğlu işbaşına geldikten sonra yalan üzerine bir bina kurmaya başladılar. Yalanlarıyla ilk karşılaşan insanlardan birisi de benim. Kılıçdaroğlu, 2011'de Meclis’te konuşma yaptı. Ertesi günü sabah basın toplantısı düzenledim. 10 dakikada 10 yalanın nasıl söylendiğini ispatladım. Açtığım davalardan aldığım parayla sucuk aldım ve fakir fukaraya dağıttım. Teyzenin biri 'bu sucuk, ne sucuğu olur, aşevlerimizde her türlü yemek veriliyor' dedi. Ben de CHP'den, ‘Kılıçdaroğlu'ndan kazandığım parayla sucuk aldım' dedim. Teyze, 'Bu sucuk Cumhuriyet Halk Partisi'nin mi, yemiyorum o zaman' dedi."ifadelerini kullandı.