Şu Galatasaray bir çelişki yumağı;

Net tarafları da var, akıl almaz hataları da.

Mevsim başı çok gollü seri galibiyetleri de var, kahır mektubu maçları da…

Yamuk kadroları da var, dünyaya taş çıkartacak isimlerden kurulu 11\'leri de…

Neeskens\'i de var, Barçalı Rijkaard\'ı da…

Mor forması da var, parçalı forması da…

Kevgir bir savunması da vardı Galatasaray\'ın Neill\'e toparlandı, tam düzeldi derken Servet\'le yine yamuldu…

Kalecisi Leo battı çıktı Fener maçında boğuldu,

Forvetleri Keita bir vardı bir yoktu…

Giovani Dos Santos makaralı ayak oldu…

Gerisini koy sepete;

Arda Kaptan oldu, gemisi battı!

Baroş hava değişimindeki arızalı sağlam olarak kaldı,

Kewell muvazzaf subay oldu!

Galatasaray futbolun Ergenekon\'u

Sarı-kırmızılı bayrak Vatan\'da problem olmakta devam ediyor.

Var bir şeyler ama anlaşılabilir gibi değil.


Galatasaray resmen futbolun Ergenekon\'u.
Çekeceksin hepsini sigaya anlatacaklar sırları…

Önce Adnan Polat\'ı konuşturacaksın…

Sonrası çorap söküğü gibi gidecek.

Ya da en küçük birimden başlayacaksın sorgulamaya,

Adnan Polat kalacak en sona.

Örneğin; çimciden başlayacaksın Florya\'da…

Sonra sakatlıkları soracaksın sağlık ekibine…

Bitmez tükenmez sakatlıkları;

Kewell, Gökhan Zan, Baroş, Sabri, Emre Güngör, Ayhan, Mehmet Topal, Arda…

Ve de Baroş…

Jo da oynaşırken grip olmuş baksanıza…

Sıvas\'ta maça girdi iki dirhem bir çekirdek!...

Sorgulamayı Rijkaard\'la bitireceksin.

Ondan sonra da;

Ya Neeskens\'le ikisini kovacaksın,

Ya Yönetime muhtıra verip Haldun Üstünel\'in rütbesini sökeceksin!

Bu takıma orta saha almadığı için.


Haldun Üstünel sihirbaz mı?
Üstünel ne sihirbaz ne futbolda bir dahi…

Üstünel kendi çabalarıyla koskoca camiaya hizmet için çırpınan, içine kapanık, dilini yutmuş gözüken bir garip adem… Sanıyor ki Galatasaray ondan sorulur.

Sanıyor ki saman altından su yürütmekle Galatasaray şampiyon olur.

Sanıyor ki forvete on adam aldın mı Galatasaray gol rekoru kırarak içte dışta şampiyon olur.

Adnan Polat da vermiş yetkiyi, Üstünel alıyor satıyor, bir daha alıyor yine atıyor, forvete adam yığıyor, orta sahaya korkuluk bile dikmiyor…

Bu kafayla biraz zor!

Dilimizde tüy bitti orta sahaya adam diye…

Üstünel bildiğini okudu, Adnan Polat da kenarda oturdu!

Hesapta Üstünel\'le Rijkaard koordineli gitmişler!

İnanmam.

Messi\'yi, İniesta\'yı bulup çıkaran Rijkaard bu hataya düşmez!


Rijkaard buysa kovun gitsin!
Rijkaard\'la koordineliyiz diye adam mı uyutuyorlar.

Ali Haşhaş boşuna mı bağırıyor yönetimde…

Belli ki;

Galatasaray futbol takımında gitmeyen bir şeyler var.

Susmayı, saman altından su götürmeyi, yandaşlarıyla kağıttan kayık yüzdürmeyi marifet sananlarla Galatasaray gemisi karaya oturdu.

Kimseye palavra anlatmasınlar.

Galatasaraylı yemez!

Demek Rijkaard, Neeskens\'le oturup konuşmuş ve orta sahaya adama gerek yok sen bize bol bol forvet topla demiş Üstünel\'e…

Haldun kardeşim de uluslararası menecer diplomasına sahip ya(!)…

Aldığını bulduğunu,

Çakmasını çıkmasını,

Arızalı sağlamını kapmış gelmiş.

Eğer bu transferler Rijkaard\'ın isteğiyle yapılmışsa kovun gitsin Rijkaard\'ı!

Barça modeli de onun olsun.

Kupaları da…


Sıvas maçında takke düştü kel göründü

Sıvas maçından sonra bu yazıyı yazıp yazmamak için çok düşündüm.

Sıvas\'ta son dakikada yenen golle şampiyonluk yarışına havlu atan Galatasaray için maç yazısı yazmak, çok sıradan bir söz yığını olurdu.

Sıvas maçı için yazılacak beş satır yeter!

Ancak Galatasaray\'ın bu hale gelmesinin bir sebebi olsa gerek;

Dünya transfer yapacaksın,

Dünyayı sarsan isimleri aldık diyeceksin Fenerbahçe\'ye her seferinde yenileceksin ve sonrasında küme düşmemek için yırtınan Sıvasspor karşısında acze düşeceksin!

Galatasaray bu değil.

Böyle olmuyor.

Olmuyorsa da, vardır elbet bir sebebi.

Ben de onları yazmaya çalıştım.


Sıvas maçı son nokta!
Bu maça kadar Galatasaray; lafla, seçimle, Arda\'yı kaptan yaparak, Rijkaard\'ın ismine yaslanarak geldi. Takım bir türlü isteneni vermedi. Bu yüzden Rijkaard\'ın bile ismi tartışılır oldu.

Koskoca Barcelona\'yı dört yıl başarıdan başarıya koşturmuş Rijkaard bile üç ay sonunda ‘bilgisiz, belgesiz, tek delikten ses çıkaramayan kaval\' konumuna getirildi!

Galatasaray bugün, yanlış transfer politikalarının diyetini ödüyor.

Transfer ekibi Galatasaray\'a öyle bir makyaj yapmış ki Sıvas\'ta son dakikada bir damla geldi, o makyaj aktı gitti!

Ağlamaktan şişen gözleri ovuşturanlarda renkler birbirine girdi…

Sarı-kırmızı tanınmaz halde geldi. Karıştı yıvıştı…

Turuncu desen değil, rakipleri yakan kırmızı desen hiç değil.

Yanlış transfer politikaları Galatasaray\'ın sarı-kırmızı rengini bozdu!

Sıvas\'ta morardı kaldı!


Kaz beyinliler Rijkaard\'ı anlamaz!
Sıvas maçını anlatmaya 6 madde yeter
1-Rijkaard, Sıvas\'taki takım tertibinde haklıydı. Arda sakat, Jo ‘kadın gribi\'ne yakalanmış!... Kewell yok, Baroş cezalı… Elano? (bak onu anlamadım!!!)… Rijkaard\'ın; Dos Santos ve Keita ile başlaması normaldi.

2-Kaz beyinliler Rijkaard\'ı suçlar ama kazın ayağı öyle değil. Ömürünü futbola vermiş Rijkaard\'ın Galatasaray\'ı çözememesi söz konusu olamaz. Demek Rijkaard takımına güvenmiyor ki 4 orta sahayla maça çıkıyor. Galatasaray bu maçta kaybetmemeli diyor Rijkaard. Nasıl olsa bir gol atar maçı kazanırım. Nitekim öyle de oluyordu. Futbolcular bu işi kıvıramadı!

3-Rijkaard\'a pislik atanlar geriye dönüp bir baksın; Derwall de, Kalli de, Lucescu da öyle diyordu; bir gol atar maçı kazanırım ama asla gol yememeliyim zira o zaman kazanmak için iki gol gerek! Hatırlayın bir zamanlar savunmadaki Falco Götz ve Stumpf\'u… Rijkaard da öyle yaptı savunmasını sağlam tuttu. Şaşacak ne var bunda. Bugün Rijkaard\'ı tenkit edenler bunları hatırlamıyor mu?

4-Takımı en iyi tanıyan hocasıdır. Hoca takımı hafta içinde hazırlar ve 11\'i maça sürer. Ondan sonraki marifet ve sorumluluk oynayanındır. Galatasaraylı futbolcular oynamıyor. Oynayamıyor. Beceremiyor. Çünkü bazılarının yetenekleri sınırlı. Orta sahada çürük dişler var takımı ileri itemiyor. Rijkaard\'ın oynatmak istediği futbolu onlar oynayamaz. Elde de bu isimler varsa Rijkaard\'ı suçlamak tatlı su kurnazlığıdır.

5-Sıvasspor maçında Galatasaray kötü oynamadı. Hele ilk yarı çok da kaçırdı. Sonrasında oyuncuların panik hali golü yedirdi. Aykut\'a, savunmanın her hatasını kapatmaya çalışırken çıldıran Neill\'e, çok koşan ve gol de atan sınırlı yetenek Barış\'a, Mustafa Sarp\'a, Savunmanın arasına sarkıp rakibi durduran, ondan top çalan, rakibe basan Mehmet Topal\'a, hatta Ayhan\'a kim ne diyebilir. Çok gayretli oynadılar. Takım bu maçı kazansaydı Rijkaard haklı çıkacaktı. Takım kaybetti Rijkaard neden suçlanıyor ki?

Türk kafası işte böyledir;

Esası bırakır detayla uğraşır!

6-Sıvasspor da çok pozisyon yakaladı sadece birini atabildi. Galatasaray orta sahası forvetini gereği gibi destekleyemeyince hep böyle oluyor. Meydanı boş bulan rakipler Galatasaray\'ın üzerine geldikçe takım tortu gibi kalesinin önüne çöküyor. Bunu Rijkaard böyle yapın demez! Futbolcuların kapasitesi bu! Sıvas\'ın beraberliği bileğinin, yüreğinin hakkıdır. Hocaları falan bırakın; suçlu Galatasaray takımıdır. Çünkü kadrolar arasında bu kadar fark varsa ve Sıvasspor istediğini alıyorsa demek Galatasaraylı futbolcularda bir şey var. Bu kadro başlarında hoca da olmasa rakibini yenebilmeli. Zira Sıvasspor\'la aralarında o kadar çok kalite ve deneyim farkı var ki.



Anlamadığım üç şey de var;
Neden Rijkaard, Elano\'yu kenarda oturttu?

Neden sonlara doğru Keita ve Santos\'u oyundan alarak Sıvasspor\'a; bak ben savunmaya çekiliyorum üstüme gel diye cesaret verdi?

Neden sakatlanan Barış\'ı oyundan almadı.

Gerçekten anlayamadım!

Demek o da; az kaldı bu maçı aldım diyerek yanıldı!

Herkes gibi…

Bildiğim tek şey;

Galatasaray takımı bu yılı böyle çıkartır seneye orta alana iki isim alırsa tutulmaz.

Bu kadro ile bundan daha fazlası olmaz. Rijkaard\'la bile…