Bazen öyle cümleler kullanılıyor ki, sanki bu ülkeye yaşamıyoruz.

Ya inadına söylüyorsunuz, yada korkudan.

Türkiye ekonomisi uzun yıllardır bir dar boğazın içinde.

Bunu herkes çok iyi biliyor ama işine gelmiyor.

Bir ülkenin ekonomisinin büyüyüp büyümediğini anlamak için garibanın cebine girene bakacaksınız.

Bunları şunun için söyledim

Kayseri Sanayi Odası Başkanı Sayın Mehmet Büyüksimitci ve Kayseri Ticaret Odası Başkanı Sayın Ömer Gülsoy için söyledim.

Sayın Büyüksimitci, “Geçen yılın ikinci çeyreğinde yüzde 15,9 küçülme yaşayan sanayi üretimi bu yıl ikinci çeyrekte yüzde 40,5 ile güçlü bir büyüme performansına imza attı.”dedi.

Allah Allah…

Peki Sayın Gülsoy ne dedi?

“Pandeminin olumsuz etkileri tüm dünyada sürerken, ülkemizin yüksek bir büyüme göstermesi 2021 yılını başarılarıyla tamamlayacağımızı gösteriyor. Büyümenin üretime ve ihracata dayalı olması, geleceğe dair umut veriyor. Verilere baktığımızda yıl sonunda ortalama yüzde 8’lik bir büyümeyle kapatabiliriz.” Dedi.

Allah Allah…

Bu ülkede rakamların ne kadar sağlıklı olduğunu hepimiz biliyoruz.

Kamu-Sen’in araştırmasına bir bakın,

Türk-İş’in araştırmasına da,

DİSK’in araştırmasına da,

CHP’nin araştırmasını da biz gözden geçirin.

Şimdi ben soruyorum Allah aşkına kim büyüdü?

Hangi ekonomi büyüdü?

TÜİK verilerine inanıyor musunuz?

Sayın Gülsoy, Pandemi döneminde işyerlerini kapatan esnafları hiç mi görmediniz?

Sayın Gülsoy, lokantacıları, çay ocaklarını, kafeleri, kahvaltı salonlarını yada diğerlerini.

Sayın Gülsoy, asgari ücretlinin hali ne durumda biliyor musunuz?

Sayın Büyüksimitci peki siz biliyor musunuz?

Aylardır yapılan zamları hiç mi görmüyorsunuz?

Asgari ücret aynı duruyor ama zamlar maşallah akın akın geliyor.

Büyüme istiyorsanız 12 saat çalışmak zorunda kalan asgari ücretlinin cebine bakacaksınız.

Mesela benim cebime giren fazladan bir para yok.

Ama cebimden çıkan paranın haddi hesabı yok.

Hele hele evin kiraysa, bir yada 2 öğrencin varsa tüm hapı yuttun.

Bir de eşiniz çalışmıyorsa varın hesabını siz yapın.

Yapabiliyor musunuz Sayın Gülsoy ve Sayın Büyüksimitci.

Size göre hava hoş.

Ben büyümedim.

Büyüyen varsa Allah aşkına bana ulaşsın.

Ağalardan, para babalarından, bir eli yağda bir eli balda olanlardan da bahsetmiyorum.

Gerçek emekçilerden bahsediyorum.

Şunu da anlayabilirim.

Bu verilerle açıklama yapıp piyasaya biraz da olsa gaz vermek istemiş olabilirler.

Sayın Gülsoy ve Sayın Büyüksimitci artık bu gazlarda yemiyor.

İnsanlar evine ekmek götüremez durumda.

Sayın Gülsoy, sizin haberi yaptıktan sonra kaç kişi bana ulaştı biliyor musunuz?

Peki Sayın Büyüksimitci, sizin sözler için kaç kişi ulaştı?

Ne diyorlar biliyor musunuz?

“Devrim Bey Böyle haberler yapıp moralimizi bozmayın. Bunu söyleyenlerin tuzları kuru. Faturalarımızı ödeyemez olduk. Okulda açıldı daha bir tek malzeme alamadık. Paramız Yok ki alalım. Kim nasıl büyümüş Allah aşkına söyle. Niye yalan haber yapıyorsunuz.” Dediler.

Buyurun sayın başkanlar, ne söylemek istersiniz.

Ben bir şey söyleyemedim.

Bu ülkede büyüyenleri de biliyoruz, büyümesine yardımcı olunanları da.

Gelir adaletsizliği birazda anlatın.

Çıkın Asgari ücret 4 bin 500 TL olsun deyin.

Asgari ücretlilerin üzerindeki vergileri almayın deyin.

Asgari ücretlilere ek ödeme yapalım deyin.

Asgari ücretle çalışanlara eğitim desteği verelim deyin.

2 çocuk okutmaya çalışan asgari ücretliye oda olarak burs vereceğiz deyin.

Bunları diyebilir misiniz?

O yüzden büyüyen sizlersiniz.

Ben ve benim gibi emekçiler büyümedi.

Kısacası;

Sayın Ömer Gülsoy, kim büyüdü?

Sayın Büyüksimitci, kim büyüdü?