Kayserispor son haftalarda adından sıkça söz ettiren bir takıma döndü.

Yaygın medya da spor programlarında ismi bile geçmeyen Kayserispor, son haftaların en çok konuşulan takımlardan birisi oldu.

Bu güzel bir gelişme.

Takımın birlikteliği, ve mücadelesi bizleri mutlu ediyor.

Birkaç sezon yaşadığımız kabuslar bizleri o kadar yıprattı ki, başarı sarhoşu olmaya az kaldı diyebilirim.

Gelelim Trabzonspor maçına…

Aslında ben maçı yorumlamayı düşünmüyordum ama birkaç cümle edeyim dedim.

Çünkü, maçı gidip yerinde izleyen meslektaşlarımız daha iyi analiz ederler.

Elbette ekranlarımızın başında izledik ama bire bir orada olmanın hazzı çok başka.

O yüzden maça giden meslektaşlarımız çok güzel yorumlar!

Maça geçmeden önce birkaç noktaya değinmek isterim.

Uzun yıllar Kayserispor’un hem antrenmanlarını hemde maçları takip ederim.

Hele geçmiş 3 sezon daha da derinden takip ettik. Hiçbir maçını kaçırmadık.

Ne deplasmanda ne de burada.

Ama bu sezon bir başka oldu.

Nasıl bir karar alındı, neye göre alındı, kim yada kimler aldı onu bilemiyorum ama, deplasman maçlarına bir türlü götürülmedik.

Yada götürülmemiz istenmendi.

Sadece sevdiğim birkaç meslektaşımızın dışında.

Her maça onlar gitti.

Burada asıl mesela onlar niye gitti de biz gidemedik değil.

Yapılan ayrım ve tarafsız kalınamamasıdır.

Ne yani, bir yönetici ile aramız samimi değil diye mi götürülmüyoruz?

Haaa işin bir diğer acı tarafı ise, maça giden meslektaşlarımız güya masraflarını kendi ceplerinden karşılıyorlarmış?

Mış, mış, mışşşşşşş!

Neyse, canları sağ olsun.

Gelelim maça…

Kayserispor, Trabzonspor’u özellikle ilk yarıda sahasına kilitledi.

Biraz daha sakin ve becerikli olabilseydik, inanın ilk yarıyı 4-0 bitirebilirdik.

Yani Trabzonspor’a hayatının şokunu yaşatabilirdik.

İlk yarı muhteşem bir Kayserispor, muhteşem bir mücadele.

İkinci yarı maçın daha da zor olacağı biliniyordu. Trabzonspor hem değişiklikler hemde baskısı ile gol bulmak isteyeceği de aşikardı.

Öyle de oldu.

Trabzonspor üzerine düşeni yaptı, peki Kayserispor ikinci yarıda üzerine düşeni yaptı mı?

Hayır!

Baskıya bir türlü karşılık veremedik.

Baskıyı kırabilmek için pas trafiğini iyi yönetemedik.

Baskıyı kırabilmek için pres yapamadık.

En kötüsü kendi sahamıza adeta çakıldık.

İkinci bölgeye çıkma konusunda çırpındıkça battık ve durum 2-2 oldu.

Hikmet Karaman’ın ikinci yarıya böyle bir mantıkla çıkacağını tahmin edebiliyorduk.

Ama şu da bir çek ki, Thıam‘ın kaçırdığı pozisyon saç baş yoldurdu. Eğer atabilseydi sahadan 3 puanla da ayrılabilirdik.

Penaltı pozisyonu ise yoruma açık.

Bunun gibi onlarca pozisyon oldu ama hiç biri verilmedi.

Mert’in topa yaptığı son hareket penaltıyı getirdi.

Yazık oldu ama olsun canları sağ olsun.

Bir teşekkürüm Kapalı Kale grubuna.

Takımı havaalanında karşılaması ve moral vermesi çok önemliydi.

Teşekkürler “KAPALI KALE”

Son olarak bir hatırlatma da yapmak isterim. 7 Mart günü sahamızda uzun yıllar başımıza bela olan Aytemiz Alanyaspor’u konuk edeceğiz. Maç saat 20:00’da.

Bu maçta tribünleri dolduralım ve hakkımızı yiyenlere bir mesaj yollayalım.

Haydi Kayseri, 7 Mart’ta maça gidiyoruz.