Piyasaya iyi bakın. Bu pahalılık önünde hiçbir iktidar duramaz.
Bu pahalılık çöküşün habercisi ve adıdır.
Bu pahalılık karşısında iktidara 'Abbas yolcudur' bu deyimin anlamı: Çok kısa bir zaman içerisinde yolculuğa çıkması kesin olan kişi ya da kişiler.
Bu pahalılık, 4-5 maaş alanların, tasarruf etmeyenlerin aldıkları son nefeslerinin habercisidir.
Sizlere dün yaşadığımız bir olaydan kısaca söz etmek istiyorum: Kocasinan İlçe sınırları içerisinde faaliyet gösteren bir ‘Kasap’esnafı.
Buradan bir veya iki kilo gelebilecek tavuk alma talebimiz oldu.
Reyondaki tavuğun kilo satış fiyatı 100 tl etiket böyle? Ancak çalışan, bize ‘etiketi güncellememişim’ diyerek kilosunu 120 tl’den vermeye kalktı ve tepkimizle karşılaştı.
Tabi bizde Büyükşehir Belediyesi Zabıta Müdürü arkadaşı arayarak durumu ona bildirdik, sonucu bekliyoruz…
İşte yaşanan bütün bu olumsuzlukların faturası Cumhur İttifakına kesiliyor…
Burada AK Parti-MHP Aslında farkı yoktur, çünkü Cumhur İttifakı top yekûn 'Abbas Yolcudur’a' tabidir ve hepsinin bu hayat pahalılığı karşısında, durumu lehlerine tekrar çevirme güçleri de kalmamıştır.
Diyecekler ki: İktidarda biz varız. 31 Mart seçimlerinde kaybettiğimiz oyları, vatandaşlarımızın gönlünü tekrar kazanarak alırız.
AK Parti'lilerde, MHP'lilerde şimdi böyle düşünüyorlar.
Olur mu? Olur da diyemem, olmaz da diyemem.
Neden mi: Devleti yöneten, iktidarın elinde her şey. Para musluklarının başında onlar var.
Tüm yatırımlar iktidarın elinde. 31 Mart'ta neden kaybettiklerinin muhasebesini yapıyorlar ve tekrar kazanmanın da hesaplarını yapıyorlar.
AK Parti döneminin kibirli zenginler sınıfını ürettiğini herkes görüyor.
AK Parti’nin 2002’deki ilk söylemleri ile 2024'deki söylemleri arasında dağlar var.
Nereden nereye geldiğini halk görüyor.
Pahalılığın ve yoğunlaşan yoksulluğun ana sebeplerinden biri de, uzun iktidarın getirdiği metal yorgunluğu ve ekonomideki beceriksizlik sonucunda ortaya çıkan olumsuzluk ve son.
Uzun iktidarın getirdiği yozlaşmanın, toplumdan kopuşun, başka alemlere dalışın adı olarak da end.
31 Mart seçimlerinde AK Parti’ye ağır yenilgiyi tattıran bu pahalılıktır.
Alım gücü düşen ve her geçen gün yoksullaşan halktır. AK Parti’nin geri dönüşü olmayan yola girdiğinin işaretidir.
Nerden biliyorsun diyeceksiniz? Geçmişte örneği var.
ANAP(Anavatan Partisi) iktidarı döneminde yaşananları çoğumuz hatırlarız.
ANAP’tan ihale alarak zenginleşen, nemalanan kibir abidelerine Türk siyasi hayatı tanık oldu.
ANAP’ın sonunu nasıl getirdiklerini gördük, yaşadık.
Bütün bu yaşananları halk gördü, onlar görmemişti.
İtiraz etmemişlerdi, hoşlarına da gitmişti. Yok yoktu, saltanat kayığı bile vardı!
Aslında o şaşalı günler ANAP (Anavatan Partisi) için sonun başlangıcıydı. Neden sonra anladılar ama iş işten geçmişti.
ANAP bir daha toparlanamadı. Siyasi enkazdaki yerlerini aldı.
Pahalılıkta, bu yoksullukta kene gibi yapıştı vatandaşın sırtına. Çünkü o da çöküşün simgesi olacak.
Hayat pahalılığını hafife alıp geçmeyin.
Ülkede 25 milyona yakın vatandaş ya açlık sınırının altında, ya da yoksulluk sınırının altında yaşam mücadelesi veriyor.
Benden yazması…
