Farkında mısınız?

Her enflasyon rakamları, her işsizlik oranları açıklanacak dönemde, her asgari ücret tespit dönemi, her emekliye, memura yapılacak zam oranlarının belirlendiği süreç geldiğinde, ülkenin gündemi birden bire değişiveriyor, değiştiriliveriyor.

Bambaşka konular konuşuyor tartışıyoruz ve gerçek mesele, gerçek sıkıntı ikinci planda kalıyor.

CHP Liderini dinliyorum grup toplantısında.

Baştan sona konu Suriyeli, Afgan göçmen veya mülteciler.

Oysa, mülteci meselesi de yaşadığımız sıkıntılı sürecin bir parçası sadece.

Bu ülkenin bu milletin en temel sıkıntısı, ekonomik alada geldiği, getirildiği uçurumdur.

Üretimsizliktir.

Türk Lirasının pul edilmesidir.

Alım gücünün, fiyatların altında ezilmesidir.

Gelecekle ilgili planlama yapılamamasıdır.

Niteliksiz yöneticilerdir.

Kalitesiz bürokrasidir.

Siyasetçinin halka yalan söylemesi, halkı algıyla yönetme çabasıdır.

İşsizliktir.

Ücretlerin sadece karın tokluğuna uygun olarak planlanmasıdır.

Türk Dış Politikasının Cumhuriyetle yaşıt çizgisinden çıkarılarak şahsileştirilmesidir.

Ekonomi gerçekleri ile örtüşmeyen, kör inat yüzünden ülkenin felakete sürüklenmesidir.

Devletlerle değil, ülkedeki ayrılıkçı yapılarla el ele hareket edilerek etrafımızda dost devlet, kardeş millet bırakılmamasıdır.

Alınan ekonomik önlemlerin, milletin geneli düşünülerek değil, bir avuç mutlu azınlığın çıkarları gözetilerek alınmasıdır.

Plansızlıktır.

Günlük kararlarla devasa bir ülkenin yönetilmeye çalışılmasıdır.

Bakanların, bürokratların ülke gerçeklerine uygun karar almak yerine söze, “Sayın Cumhurbaşkanımızın talimatları ile” diye başlamasıdır.

Kibirli bir yapının ülke yönetimine hakim kılınmasıdır.

Ülkeyi yöneten hakim gücün ortadan kaldırılmış bir yoksulluk yerine, yardım edilmiş yoksulların çokluğu esasını ön planda tutmasıdır.

Bunun sonucu olarak;

Bu milletin en temel ögesi olan Çekirdek Aile kavramı ortadan kalktı. Boşanmalarda rekor üstüne rekor kırılıyor.

Eğitimin kalitesi çöktü, bir avuç mutlu azınlığın çocukları kaliteli eğim alabilirken, sessiz milyonların gözleri gibi baktıkları evlatları, medrese bozması eğitim kurumlarında, müfredattan uzak bir eğitim yapısına mahkum edildi.

Ülkenin dış borçlanma imkanları her geçen gün daha da sıkıntıya girdi, başkalarının yüzde birin altında faizle borçlandığı ülkelerden biz yüzde 7-8 faizle dolar dilenir hale geldik.

Bu sakat ekonomik anlayış yüzünden Hazinece, Nisan ayındaki borç stokuna göre 1.5 trilyon lira anapara ödemesi gerçekleştirildi. Faiz ödemesi ise ilk kez anaparanın üstüne çıktı ve 1.7 trilyon liraya ulaştı.

Daha 5 yıl öncesine kadar tarımsal üretimde kendi kendine yeter güzel ülkem, buğdaydan kuru fasülyeye, patatesten soğana kadar en temel gıda ürünlerinde, hayvanımızın önüne koyduğumuz samandan, tarlamıza atılacak tohuma, gübreye kadar tamamen dışa bağımlı hale getirildi.

Güzel ülkem, kara ve karanlık insanların, uyuşturucu baronlarının cirit attığı bir ülke olarak anılıyor artık.

Adalet kanalına yerleştirilen cübbeli partizanlar adaleti katleden kararlar alarak Çağdaş Dünyanın en üst yargı makamı Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nde en fazla başvurunun Türkiye’den yapılmasına zemin hazırladı. AİHM’in aldığı kararları da uygulamıyor, bu kuruma bile kafa tutuyoruz.

Ekonomik, sosyal ve siyasal alanda irtifa kaybeden iktidar erki, gizlenemeyen ekonomik gerçekleri gizlemek için artık ‘Cambaza Bak’ oyunu sahneliyor, ne acıdır ki siyasal muhalefet de bu oyunun figüranı oluveriyor.

O nedenle, ülkenin ekonomik alanda geldiği noktanın sürekli gündemde tutulması, muhalefetin temel sorunu olmalıdır.

O nedenle, bu milletin umut bağladığı 6 siyasi parti liderinin birlikte milletin huzuruna çıkması ve iktidar olduklarında yapacaklarını tek tek anlatması önelidir, elzemdir.

O nedenle, o liderlerin yapay gündemlerin ardına düşmemeleri, bıkmadan usanmadan ülkenin içine düşürüldüğü karanlık noktayı örneklerle bu millete anlatması gerekir.

Yani kısacası;

Bu milletin en temel sorunu açlıktır, üretimsizliktir, bir avuç mutlu azınlığın tahakkümüne artık tahammül edememektir.

Bu milletin en temel sorunu, çocuğunun, torununun geleceğidir.

Bu milletin en temel sorunu, Cennet gibi bir ülkede cehennem hayatı yaşamak istememektir.

Bu milletin en temel sorunu, düşünmekten bile korkar hale gelmesi getirilmesidir. Fikir ve düşüncenin eskisi gibi özgürce dile getirilememesidir.

Tüm muhalefet partilerinin, genel merkezinden taşra teşkilatlarına kadar bu gerçeği dikkate alarak ve kendini değil ülkesini düşünen idealist insanlardan saflarını oluşturarak hareket etmesi kaçınılmaz olmalıdır.