Zamane gençleri bilmez.

Eskiden Peynir Mayası eczanelerde satılırdı.

Rivayet odur ki;

Köylü Hasan Ağa, peynir mevsiminde eczaneye uğrar, eczacıdan bir kaç şişe peynir mayası alır.

Sürülerinden sağılan sütler geceden mayalanır, fakat o da ne.

Sütler bir türlü maya tutmaz, hayalini kurduğu peynirler bir türlü yapılamaz.

Onca sütün zayi olmasının hışmıyla mayaları aldığı eczaneye uğrar, Hasan Ağa:

Biraz da öfkeyle eczacıya çıkışır, “Efendi efendi 3 gün önce sattığın maya bozuk çıktı, dünyanın sütü heba oldu..”

Ne desin eczacı, o zamanlar tek marka peynir mayası vardır ve tüm eczanelerde bu satılmaktadır.

Hasan Ağa’nın lafı da ağır.

“Hasan Ağa, mayaya kusur bulma, senin sütün bozuk, ondandır peynir yapamayışın..” der.

Ne çok umut bağlamışlığımız oldu, bazı insanlara.

Bizi hayal kırıklığına uğrattıklarında, mayalarından şüphe ettiğimiz.

Sütünün bozuk olabileceğini dikkate almadığımız.

Yereli geneli.

Yüzüne Atatürk ve Atatürkçülük maskesi takarak kitleleri peşinden sürükledikten sonra, davasını, davasına inanmışlarla birlikte toptan pazarlayan.

İsim isim yazmaya kalkışsak, sayfalara sığmaz.

Son örnekten başlayalım o zaman.

Daha birkaç gün önce;

Babala TV’da canlı yayındaydı.

Genç bir kardeşimiz soruyor;

“Şu anda Devlet Bahçeli karşınızda olsa ne söylemek istersiniz?” diye.

Oğan’ın cevabı;

“Türk Bayrağındaki Türk ismini çıkarmayı teklif eden Hüdapar’la, Türk Milliyetçileri nasıl yan yana gelebilir..”

Salondaki gençler adeta ayakta alkışlıyor.

Haftasında aynı adam yine ekranda.

Bu kez Gazeteci Fatih Altaylı’nın canlı yayın konuğu;

Diyor ki, “Hüdapar’la bir milliyetçi, aynı sandığa kessen girmez. Olmaz o. Hüdapar’la yan yana durmaz bir Türk Milliyetçisi...”

Ve dün;

Aldığı yüzde 5 oyun verdiği şımarıklıkla uzun uzun edebiyat yapıyor.

Sonra da;

"İlk turda bize oy veren seçmenlerimizden, ikinci turda Sayın Erdoğan'a oy vermelerini rica ediyorum." deyiverdi.

Son cümlede hala Atatürk adını kullanmasına olan öfkemi içime gömüyorum.

Hangi baskı, hangi çıkar hesabı, hangi  kişilik bozukluğu gibi konulara da girmeyeceğim.

Yazıyı da uzatmayacağım.

Tek bir soru;

Kusur sütte mi, mayada mı?