Kayseri Halkı sabırlıdır.

Öngörüsü yüksektir, Kayseri Seçmeninin.

Mesajını hissettirmeden verir.

Mesajını anlamayanı, anlamak istemeyeni de sandığa gömer.

Son yerel seçimlerde desteğini azaltarak, uyardı sizi.

Dinlemediniz.

Köprüden önceki son çıkışta, 23 Temmuz’da ise son mesajını verdi size.

Dedi ki;

“Ekonomik olarak bizi sefalete mahkum ettiniz, vardır bir bildikleri diye sabrettik. Belediyede oy verdiklerimiz oy verenler için değil, oğul, gelin, damat için çalıştı, sessiz kaldık. Her fırsatta yerden yere vurduğunuz İstanbul, Ankara, İzmir, Eskişehir, Mersin gibi belediyelerde, toplum yararına sergilenen çalışmalara baktık, bir de sizin belediyelerinizin, imkanlarını ayaklarının altına serdiğiniz hedef kitlenize. Gördük ki, siz bizden oy alarak mensubu olduğunuz mutlu azınlığın refahı için çalışıyorsunuz. Kusura bakmayın, artık bizim gündemimizde yoksunuz. Şimdiye kadar verdiğimiz desteği artık geri çekiyor, bu milletin sorunlarını sorunu bilen, halkın sorunları ile dertlenen siyasi kurumlarla birlikte yol yürüyeceğiz. Gelip yalanlarla, iftiralarla bizi oyaladığınız yeter. Belediyesinin, elini kolunu bağladığınız İstanbul’da halk 250 gram ekmeği 2 liradan yiyor. Siz ise bize 200 gram ekmeği bile 2 lira 75 kuruştan satıyorsunuz. Beğenmediğiniz İstanbul’da, Ankara’da, İzmir’de, Eskişehir’de köylünün, çiftçinin yetiştirdiği ürünler her sabah belediye eliyle alınıp kent halkına temiz ve hijyenik, aynı zamanda ucuz bir şekilde sunuluyor. Biz ise yumurtadan, süte temel besin maddelerini bile vitrinde seyrediyoruz artık. Gördük ki sizin politikalarınızda halk yok, millet yok, lüks salonlardan bize nanik yapan bir avuç mutlu azınlık var. Size onlarla uzun bir ömür dileriz ”

Dedim ya Kayseri halkı sabırlıdır.

Öyle sokağa dökülmez.

Ama günü, yeri, zamanı geldiğinde ülkesi için, kenti için çalışanı, kendi için çalışandan ayırt etmesini bilir.

“Kapıcı bile yılda bir arabasını değiştiriyor. Ekonomik sıkıntı yok. Suriyeliler için sizin cebinizden tek bir kuruş çıkmadı” diye saçmalayan vekiline, vekillekrine ‘Hadi len’ demez ama liderinin mitinginde onu meydanda tek başına bırakır ve dersini öyle verir.

Arefe Sabahı ekmeği ucuza alabilmek için, sabahın altısında kuyruğa girmesinin ulusal düzeye taşınmasından sonra yerel yöneticilerin çıkıp “Bu kuyruklar ekonomik sıkıntının ciddi boyutlara ulaştığını gösteriyor. Kent Ekmek üretimini artıracak, gramını 250’ye çıkarıp fiyatını 2 lirada tutacağız” demek yerine, ekmek büfelerini görünür kaldıran kaldıran, ekmeğin fiyatını bayramda artırıp kuyrukları eriten belediye anlayışını unutmaz Kayseri Halkı.

Bu millet, kendisinden 35 yıl önceki belediye yönetimini iftiralarla karalayan adama sorar, “Sen naptın tam 35 yıldır bu kente” diye.

Sormaz sormaz ama bir mitingde sizi tek başınıza bırakıverir liderinizin karşısında.

Bu mitingden sonra iktidar partisinden hiçbir şey, ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacaktır.

Takke düşüverdi, Erdoğan’ın önünde hami de ve kel görünüverdi.

Daha 5 gün önce ne demişti Erdoğan, İran dönüşü uçakta gazetecilere;

“Cumartesi günü Kayseri’yi ziyaret edeceğim. Meydanlar ve caddeler gereken cevabı muhalefete verecektir”.

Ama gereken cevabı Enrdoğan’a verdi, meydan ve caddeler.

Dediler ki;

“Her seçimde önümüze koyduğunuz yetersizler topluluğuna. Sizin hatırınıza oy verdik. Ama onlar kentleri için değil, kendileri için çalıştı. Yedi sülalelerini ihya etti. Yerel basında hiçbir eleştiriye tahammül göstermeyip, kapı kullarını köşe başlarına yerleştirdi. Halkın ekonomik sıkıntıları ile adeta alay ederek millet için hiçbir adım atmadı. Üstlendiği görevin gereğini yapmak adına bu kent halkı için bir şeyler yapmaya çalışan kim varsa tasfiye ettiler. Kayseri’ye tam 20 yıldır ‘Sen-Ben-Bizim oğlan” anlayışı idare ediyor. Son zamanlarda, Sen’i de devreden çıkardılar. Kenti parçalayıp, her bölümünü bir milletvekiline yönettirdiler adeta. Şeker’de biri semiriyor, ihaleleri biri sömürüyor. Allahın suyu dedikleri suyu bile bize İstanbul fiyatına içindiler. Ekmeği İstanbul’un ürettiği etmekten 50 gram eksik, 75 kuruş pahalı yaptılar. Belediyenin imkanlarını aerobik salonlarına, tenis kortlarına, okçuluk merkezlerine, İstanbul’da suyu kesilen Vakıf Görünümlü tarikat ve cemaatlere harcadılar. Artık belediye başkanlarınızın yönettiği belediyeye girdiği kapıdan Avam, yani biz giremiyoruz. “

Evet, Sayın Cumhurbaşkanı, Muhalefete Kayseri Caddeleri bir mesaj verdi vermesine de, sizin umduğunuz gibi değil, sizin sandığınız gibi değil.

Kayseri seçmeni muhalefete ne dedi biliyor musunuz?

“İyi yoldasınız, daha çok çalışın, söz bu seçimde yanınızda olacağız. Yeter ki, bu kibir budalası güruhtan Kayseri’yi kurtarın”

Yani Kayseri’de bundan sonra hiçbir şey ama hiçbir şey eskisi gibi olmayacak.