Merhaba Değerli Okurlarım…

Hafta başında söz verdiğim gibi, Kayserispor da olup bitenler ve Kayserispor Başkanı Hunat Camisinin Eski Emekli İmamı Ali Çamlı’yı, çevirdiği dolaplar ve entrika içerikli tüm yönleriyle masaya yatıracağım yazı dizisine bugün itibariyle başlıyorum.

Geçtiğimiz hafta çok mutlu oldum nedeni soracak olursanız; 3 yıl önceki “Kayseri FETÖ Borsası” yazılarım kapsamında Kayseri Eski Emniyet Müdürü İbrahim Kulular’ın kayınbiraderi Cengiz Kardeş’e para transferleri yapan Ali Çamlı’yı bir gazeteci olarak ifşa ettiğim için tehdit ve hakaretlere maruz kalmam nedeniyle açtığım davayı kazandım ve davanın gerekçeli kararı çıktı.  

Dava sonuçlanıp gerekçeli karar da yazılınca, haliyle eskiden Hunat Camisinde imamlık yaptıktan sonra emekli olan şimdi ise Kayserispor da Başkanlık yapan İmam Ali Çamlı’yı, tüm memleket tanısın, görsün, bilsin istedim!

Yayınlanan o videoyu bir çoğunuz izlemiştir…

Öncelikle “Kem söz sahibine aittir” şiarıyla, İmam Ali Çamlı’nın şahsıma yönelik sarfettiği tüm o sinkaflı sözleri kendisine iade ediyorum.

İmam Ali Çamlı’nın ağzının bozuk olduğunu, her fırsatta ahlak, terbiye, edep yoksunu bir profil çizdiğini Kayseri Şeker operasyonundaki Swissotel içerikli resmi tape kayıtlarından biliyordum ancak, bir gazeteci tehdit edebilecek kadar pervasızlaşabileceğini hiç düşünmemiştim.

Swissotel yazınca korkma sakın Ali Çamlı, benim kutsal gazetecilik mesleğimi icra ederken prensiplerim var ve insanları belden aşağı hiçbir zaman vurmadım vurmam!

Çünkü her şeyden önce aldığım aile terbiyem buna müsaade etmez!

Bu konuda endişeleniyormuşsun ya, konuya açıklık getireyim de rahat ol…

Sonuçta hepimiz aile babasıyız ve herkesin boyu kadar çoluğu çocuğu var değil mi?

Yazının başında da söylediğim gibi, ben senin tüm kem sözlerini torlayıp toplayıp olduğu gibi sana iade ettim hepsi bu!

Sen bana sövdün diye, şimdi kalkıp ben de sana mı söveyim?

Çünkü, camiler dahil aldığım tüm eğitimlerdeki Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi derslerinde, bana size sövene sövün diye öğretilmedi.  

Ayıptır ayıp, koca koca adamlarız!

Lütfen biraz seviyeli olalım…

***

Konunun magazinsel boyutunu bir kenara bıraktıktan sonra, İmam Ali Çamlı’nın neden küplere binip bana küfürler savurduğu o can alıcı meseleye gelelim!

Ben bir gazeteci olarak “Kayseri FETÖ Borsası” yazılarım kapsamında, Kayseri Eski Emniyet Müdürü İbrahim Kulular’ın kayınbiraderi Cengiz Kardeş aracılığıyla  Bekir Karahasanoğlu’nun Sahibi olduğu Bekaş İnşaat’dan daire aldığını yazdım.

Yazdığım haberde dönemin FETÖ Savcısı Salih Kılıçdağı’nın hazırladığı soruşturma dosyasından elde ettiğim bir fotoğrafı paylaşarak, Bekir Karahasanoğlu’nun FETÖ oturmalarına katıldığı için böyle bir ticaretin çok manidar olduğunu bu konunun araştırılması gerektiğini gündeme getirdim.

Bu durum gazetecilik faaliyeti değil mi kardeşim?

Anayasamızda da güvence altına alındığı gibi, halkın haber alma özgürlüğü yok mu?

Konuyu enine boyuna derinlemesine araştırırken, şimdi Kayserispor Başkanı olan bu küfürbaz İmam Ali Çamlı’nın Eski Emniyet Müdürü İbrahim Kulular’ın kayınbiraderi Cengiz Kardeş’e para transferleri yaptığını öğrendim ve bu para transferlerinin neden yapıldığını sorgulamaya başladım…

Konunun bir gazeteci olarak araştırılsın istedim, suç mu işledim?

Bu meselelerin üzerine, tüm Türkiye çapında FETÖ Borsası iddiaları patlak vermeye başladı.

Hatırlarsanız o dönem, şimdi Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı olan Mustafa Elitaş ve Gazeteci Şamil Tayyar da konuya ilişkin bir çok açıklama yapmıştı.

FETÖ Borsası meselesi şu an hala Türkiye de gizemini koruyor ama edindiğim bilgilere göre, İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın konunun üzerinde titizlikle durduğunu öğrendim.

Bu saatten sonra, borsacılar için çok sancılı bir dönem başlıyor…

Öncelikle, Kayseri Eski Emniyet Müdürü İbrahim Kulular’ın kayınbiraderi Cengiz Kardeş’in ve Ali Çamlı’nın kendisi, birinci derecede yakınları ve şirketine ait banka hesapları ve gayrimenkul içerikli mal varlıklarının MASAK tarafından acilen incelenmesi gerekmektedir.

Sonuçta biri  Kayseri Eski Emniyet Müdürü (İbrahim Kulular) diğeri Emekli bir imam (Ali Çamlı) olan her iki devlet memurunun çalışma sürelerince devletten aldıkları maaş bellidir.   

Bakalım; “Mevlâ Görelim Neyler, Neylerse Güzel Eyler”!

Bizim; ahlak, edep ve adaletten başka sığınacak bir limanımız yok…

Bunca azgınlığın hesabı, gün gelir sorulur elbet.

NOT: Bir sonraki köşe yazımda, Kayserispor Basın Sözcüsü Samet Koç’un neden Kayserispor’a girdiğini ve İmam Ali Çamlı ile ilişkisini kaleme alacağım.