En tepeden, en alta kadar…
Bir telaş, bir telaş ki sormayın.
Temizlik, evrak kaldırma, hakkındaki haberlere erişim yasağı kararları aldırma çabası.
Hepsi birden kıyamet gününe hazırlanıyor sanki.
Bu arada, ‘Konuşurum ha’cılar da, iyi noktalara getirilerek Devlet Memuru olmaları ve asaletlerinin tasdiki için şimdiden hak ettikleri noktalara yerleştiriliyor.
Evet iktidar partisinden kaçışlar başladı.
Memurlar artık verilen her talimatı yerine getirmek yerine, ‘Ben buna imza atamam, bu talimatı yazılı hale getirelim’ demeye başladı siyasilere.
Bazı memleket büyükleri ise hala, tabanı ve yandaşı diri tutmak adına her gün demeçler veriyor, Millet ittifakına geçen belediyelerin bulunduğu kentlerin 20 yıl geriye gittiği gibi, duyanı güldüren demeçlerin bini bir para.
Elime kalem alalı, boynuma fotoğraf makinesi asalı tam 45 yıl oldu.
Bir çok siyasal hareketin doğuşu, yükselişi ve hazin sonunu izleme imkanı buldum bu süreçte.
Halkın içinde olan, milletin yararına çaba sergileyenler hep ayakta kaldılar.
Küllerinden doğup yeniden iktidar olan liderler ve partiler de oldu, tek başına iktidar olup rotasını kaybeden ve tarihin çöplüğünde yer bulanları da.
Ama hiç biri, bu iktidar kadar kibir abidesi yapılar tarafından ele geçirilmemişti.
Hiç biri, bu iktidar kadar bu mazlum milletin sesini kısmaya çalışmamıştı.
Hiç biri, bu iktidar kadar bu milleti bölüp parçalamamıştı.
Hiç biri, bu iktidar kadar kamunun imkanlarını yandaşın emrine sunmamıştı.
Hiç biri, bu iktidar kadar ülkenin ayarları ile oynamamıştı.
Hiç biri, bu iktidar kadar Cumhuriyetin kazanımlarını hoyratça satıp savmamıştı.
Hiç biri, bu iktidar kadar düşüneni, düşünceyi düşmanlaştırmamıştı.
Hiç biri, bu iktidar kadar gazeteciyi, yurttaşı ve muhalifi sudan sebeplerle mahkeme koridorlarında süründürmemişti.
Hiç biri, bu iktidar kadar yasa dışı oluşumla kol kola girmemişti.
Hiç biri, bu iktidar kadar Tarikat, Cemaat gibi yapıların ülkenin her yanına yayılmasına zemin hazırlamamış, kamunun imkanları bu yapılara hortumla bağlanmamıştı.
Hiç biri, bu iktidar kadar aleni bir şekilde yandaşı, yalakayı, hısımı, akrabayı devletin kilit noktalarına oturtmamıştı.
Hiç biri, bu iktidar kadar liyakati ortadan kaldırıp, milyonlarca insanı aç ve işsiz bırakmamıştı.
Hiç biri, bu iktidar kadar ülkenin kodları ile oynamamıştı.
Hiç biri, bu iktidar kadar devasa ülkeyi, başka ülkelerin üç kuruşuna muhtaç hale getirmemişti,
Hiç biri, bu iktidar kadar ülkeyi ekonomik cendere altına sokmamıştı.
Hiç biri, bu iktidar kadar kendi zenginini kamu imkanları ile, rant kıyakları ile ihya etmemişti.
Hiç biri, bu iktidar kadar eğitimsizliği ve cehaleti baş tacı yapmamıştı.
Hiçbir dönemde, Devlet Memurları bu iktidar döneminde olduğu kadar parti militanı yapılmamıştı.
Şimdi yaşananların, yaşatılanların hesabının verilmesi zamanı geliyor ya.
Bu günden sonra yapılacak her atama, her görevden almalar, atamalar, ‘o gün’e hazırlıktır.
Büyükşehir ve Kocasinan Belediyesi’nde bazı görevden alma ve atamalar yapıldı ya.
İnanın her görevlendirmenin, her görevden almanın altında ‘O gün’e hazırlık yatıyor.
Bilmedikleri bir şey var.
Tarih ve tarihe tanıklık eden kalemler, dürüst,. namuslu, ülkesini seven kamu görevlileri, 20 yılda yaşanan her şeyi kaydetti.
Günü, yeri ve zamanı gelince hepsi tek tek gündeme gelecek, yapılanların, yaşanılanların, yaşatılanların hesabı tek tek sorulacaktır.
Bu milletin kör kuruşunu kendi amaçları için kullanan, bu milletin gençliğinin hakkı olan okullarda, kamu kurumlarında, kendi tosuncuklarına yer açan siyasiler, yaptıklarının, altına imza attıklarının hesabını kalem kalem verecektir.
Çürük raporu ile çocuğuna, yeğenine askerlik yaptırmayan, sonra da “Ben şehit olmak istiyorum” diye cazgırlık yapanlar.
Meslek Yüksek Okulu puanı ile çocuğuna tıp fakültesi okutup, düzmece raporlar ile yakasına ‘Dr’ kimliği asanlar.
Oğlunu, yeğenini, baldızını, bacanağını kadroyla, ihaleyle ihya edenler.
Fetö'nün kuluçkaya yatıp ilk yavrularını verdiği liseden mezun olup, hayırlı ve hatırlı kayınpederleri sayesinde, yükseldikçe yükselenler.
Katalog evliliği ile dönecek köşe bırakmayanlar.
Sahte diploması ortaya çıkmasına rağmen, hakkında bir işlem yapılmayan, hala toplumda gerine gerine gezenler.
Dürüst, namuslu, idealist insanları yaftalayarak, iftiralarla lekelemeye çalışanlar.
Gizli kasalar, gizli ortaklar.
Kaçarı, göçeri yok bu işin.
Çabanız beyhudedir.
- bir gün, sorarlar.