Gazeteci Ali Türkaslan'ın Köşe Yazısıdır...

Türkiye, Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 şiddetindeki depremler ve Hatay'da meydana gelen 6.4 ve 5.8 şiddetinde meydana gelen depremler sonrası yaralarını sarmaya çalışıyor…

Depremlerde hayatını kaybeden vatandaşlarımızın sayısı 28 Şubat 2023 Salı Günü itibariyle 44 bin 374'e yükselirken, yaralı canlarımızın sayısı ise 100 binler gibi rakamlarla ifade ediliyor!

Yaşanan tüm deprem felaketlerinde hayatlarını kaybeden vatandaşlarımıza yeniden Allah’tan rahmet, yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.

Allah, peş peşe meydana gelen bu büyük felaketlerde hayatlarını kaybedenlerin ailelerine ve yakınlarına sabır, ülkemize de güç-kudret ihsan eylesin.

AFAD’a göre 13.5 milyon vatandaşımız depremden doğrudan etkilenmiş ama bu hesap neye göre yapıldı henüz bilmiyoruz…

***

Yaşanan bu büyük yıkımın ardından ilk olarak, Kahramanmaraş ardından da Kilis, Diyarbakır, Adana, Osmaniye, Gaziantep, Şanlıurfa, Adıyaman, Malatya ve Hatay olmak üzere toplam 10 il “Afet Bölgesi” ilan edildi.   

Çok geçmeden, AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik Elazığ’ın da depremden etkilendiğini belirterek, Elazığ’ın da afet bölgesi olarak değerlendirileceğini açıkladı.

Yani Elazığ ile birlikte Afet Bölgesi ilan edilen il sayısı toplam 11’e yükselmiş oldu.

Afet Bölgesi olunca ne mi oluyor?

Hemen açıklayayım;

“Afet Bölgesi Nedir? Deprem, toprak kayması, çığ, sel, yangın, kaya düşmesi, su baskını gibi büyük hasara neden olacak şekilde afetin meydana gelmesi durumunda o bölgede Genel Hayata Etkili Afet bölgesi ilan ediliyor. Afet bölgesi ilan edilmesi ile bölgede yaşayanlara, işverenlere, çalışanlara özel imkanlar tanınıyor ve tüm kayıplar devlet tarafından karşılanıyor.”

Allah, Devletimize ve Milletimize Zeval Vermesin.

Böyle büyük felaketlerde, devlet yanınızda var ise varsınız, yoksa gelip geçici pansuman yöntemleriyle yaralarınızı sarmaya çalışırsanız yarım kalırsınız!

***

Depremin Kayseri’ye ve Kayseri halkına olan acı faturası ise, 22 gün sonra gün sonra gün yüzüne çıkmaya başladı.

Kayseri Valiliği’nin önceki akşam saat: 18:00 civarında http://www.kayseri.gov.tr/27022023-tarihli-kamuoyu-duyurusu?fbclid=IwAR053LggNPpbbKGQA6_rhc_AY8gkc2yq5BnpOftQNB5HUUxtLmhl1_bD76g uzantılı internet sitesinden yayınladığı “27.02.2023 TARİHLİ KAMUOYU DUYURUSU” Kayseri’nin yaşanan depremlerden nasıl çok büyük oranda etkilendiğini gözler önüne serdi.

Kayseri Valiliği’nden yapılan söz konusu açıklamadaki “HASARLI BİNALAR” başlığının altında şu çarpıcı tespitlere yer verildi:

Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğünce toplam 13.840 başvurudan 4.239 adet yapının hasar tespit çalışması yapılmış olup, 2.151 hasarsız, 1.633 az hasarlı, 22 orta hasarlı ve 433 ağır hasarlı yapı tespit edilmiştir.

Evet…

Evet, yanlış okumadınız!

Kahramanmaraş merkezli yaşanan depremler sonrası Kayseri de, 1.633 az hasarlı, 22 orta hasarlı ve 433 ağır hasarlı yapı tespit edilmiş!

Gevhernesibe  Mahallesi Gür Sokak üzerinde bulunan tehlike arz eden ağır hasarlı Mimarsinan Konakları A ve B bloktan oluşuyordu acilen alınan yıkım kararıyla yıkımı gerçekleştirildi.

Tehlike arz eden bu binada, 106 dükkân 33 tane daire vardı.

Şimdi daire sahiplerinin hepsi evsiz, dükkan sahipleri de dükkânız kaldı. 

Edirne’de yıllara meydan okuyan Selimiye Camii gibi devasa bir yapıyı inşa eden, Mimarsinan’ın memkeleti Kayseri’de deprem sonrası yıkılan ilk binanın isminin de Mimarsinan olması acı bir tesadüf olsa gerek!

Yine söz konusu depremler sonrası Kayseri’deki 13 okula ağır hasarlı raporu verildi ve Kocasinan İlçesi Barbaros Mahallesi’ndeki Av. Ahmet Ulucan isimli okulun yıkımı gerçekleştirildi.

***

Yukarıda Elazığ’ın 11’inci Afet Bölgesi ilan edildiğinin bilgisini verince, hasar ve hasarsızlık bakımından Elazığ ile Kayseri arasında küçük çaplı bir araştırma yaptım.

Ben uzman değilim ama yer kürede oluşan deprem hasarı merkez üssüne yakınlaştıkça daha da artıyor diye biliyorum. 

Bu pencereden bakarsak; Elazığ Kahramanmaraş’a kuş uçuşu 236 km uzaklıkta, Kayseri ise Kahramanmaraş’a kuş uçuşu 180 km uzaklıkta!

Elazığ’daki hasar durumunu çok net bilmiyorum ama, Kayseri Valiliği’nin ortaya koyduğu resmi veriler ışığında ve coğrafi konum itibariyle işte bu yüzden, bana göre Kayseri acilen Afet Bölgesi ilan edilmeli!

Hem de hiç vakit kaybetmeden!

Kimse yanlış anlayıp başka yönlere çekmesin, bir gazeteci olarak bu çağrım; “Kahramanmaraş ve Hatay’ı bir kenara bırakın Kayseri’nin yaralarını sarın” çağrısı asla değildir!

Afet Bölgesi ilan edilen şehirler acilen sınıflandırılıp derecelendirilmesi yapılmalı.

Çok hasar alan illerin yaraları ilk sıralara alınıp sarılırken, Kayseri dahil çevre illerde hasar almış tüm yapılar üzerinde de ivedilikle alan taraması yapılmalıdır. 

Ben şimdiden etkili ve yetkili herkesi uyarıyorum; 1.633 az hasarlı, 22 orta hasarlı ve 433 ağır hasarlı yapısının henüz tespiti yapılabilmiş Kayseri Afet Bölgesi ilan edilmezse vatandaş bu yükün altından kalkamaz!

Kayseri siyasetinde söz sahibi olan tüm etkili ve yetkili isimlere sesleniyorum; Kayseri’yi ve Kayseri halkını düşünüyorsanız lütfen bu konuyu acilen gündeminize alın!

***

Vatandaşın talebi üzerine hasar tespit çalışmalarını yapmakla mükellef olan Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Kayseri İl Müdürlüğü de, kendisine yapılan 13 bin 840 yapıdan gelen müracaatın 22 günde 4.239’una yetişebilmiş!

Yani 22 gün önceden Kayseri de “Benim oturduğum binanın duvarlarında çatlaklar var, gelip kontrol edin” diye başvuran 9 bin 601 adet yapıya henüz ulaşılamamış bile!

Bu tablo ve açıklanan rakamlar Kayseri adına çok vahim!

Kim bilir; bu 9 bin 601 adet yapı da yaşayan ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü’nün ekiplerinin yolunu gözleyen kaç aile ve kaç hayat vardır?

Söz konusu 9 bin 601 yapı da kontrol edildikten sonra, Kayseri de kaç yapı; ağır hasarlı, orta hasarlı, az hasarlı veya hasarsız çıkacak onu da Allah bilir.

Depremin üzerinden koskoca 22 gün geçmiş, Kayseri de müracaatta bulunan yaklaşık 10 bin yapıya hiç bakılmamış bile.

***

Buradan önce Kayseri Vali Vekili Sayın Şenol Esmer’e ardından da Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Kayseri İl Müdürü Sayın Sibel Livdumlu’ya sesleniyorum; Allah aşkına yaşanan bu durum acizlik değildir de nedir?

Ya vatandaşlarımız ağır hasarlı bir binada bilmeden oturuyorsa, bunun hesabını kim verecek?

Kayseri 22 gündür beşik gibi sallanıyor, Allah esirgesin o binalardan bir kaçı yıkılırsa bu vebalin altından kim nasıl kalkılacak?

Denetimler için yetişemiyorsanız “Özel Yapı Denetim” firmalarından destek de mi alamıyorsunuz?

Bütçeniz mi yok?

Özel Yapı Denetim firmaları; “Bu saatten sonra o binalara sizin baktığınız gibi üstün-körü bakmaz, kendilerini sağlama almak ve vatandaşa net bir şey söyleyebilmek için tüm binalardan Karot örnekleri almak ister” bundan mı çekiniyorsunuz? 

Kayseri Valiliği’ne şu an Vekaleten Bakan Sayın Şenol Esmer, deprem sonrası “Kahramanmaraş Afet Koordinatör Valisi” olarak görevlendirilen Kayseri Valimiz Gökmen Çiçek’in Yardımcısıdır ve Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Kayseri İl Müdürlüğü’nün iş ve işlemlerinden ise doğrudan sorumludur.

Bu konuya da acilen el atılmalıdır.

***

Diğer yandan, bu köşe yazımdan önce kaleme aldığım “BU SKANDALIN ALTINDAN KİMSE KALKAMAZ! KAYSERİ KOM’UN “ÇÜRÜK BETON” OPERASYONUNA KİM MÜDAHALE ETTİ?” başlıklı köşe yazımın yankıları devam ediyor.

Kayseri’deki bir çok siyasetçi ve bürokrat konuyu gündeme dahi getirmekten çekinirken, Milliyetçi Hareket Partisi Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir bir basın toplantısı düzenleyerek, Kayseri’deki yargı camiasına seslendi.

Aynı zaman MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin de Yardımcısı olan İsmail Özdemir, açıklamasında “Kayseri'de faaliyet gösteren bazı beton satan firmaların inşaatlara uygunsuz standart ve kalitede beton sattığı iddiası mevcut. Buradan yargı camiasına bir çağrı da bulunmak istiyorum. Lütfen bu konunun üzerine gidin. Bu konu nereye giderse gitsin, ucu nereye dayanırsa dayansın ama bu konuyu takip edin ve anayasamızın, yasaların verdiği yetki çerçevesinde ilgili soruşturmaları yapıp şeffaf bir şekilde bunu da kamuoyu ile paylaşmaktan geri durmayın. Çünkü bu konu çok hassas bir konudur. Farklı iddialar var. sağlıklı bir şekilde ilerleyebilmesi için yargı camiasının bu konunun üzerinde hassasiyetle durması gerekiyor” şeklinde ifadeler kullandı.

Konuyu Kayseri Yerel Haber Gazetesi olarak ilk kez biz gündeme getirdik.

MHP Kayseri Milletvekili İsmail Özdemir’in açıklamalarından, söz konusu soruşturma dosyasının Kayseri Adliyesi’ndeki tozlu raftan indirildiğini de öğrenmiş olduk. 

Haydi hayırlısı, bu Kayseri adına güzel bir haber!

Üzeri kapatılmaya çalışılan bu önemli dosyanın yeniden açılması, Kayseri halkının can güvenliğiyle dolaylı yoldan, doğrudan ilişkilidir.

Bu konuda Kayseri’deki Yargı organlarının fakatsız, lakinsiz, amasız işini yapması çok önemlidir.

Konuyu gündeme getiren Ali Türkaslan olarak ben, bu konunun an be an takipçisi olmaya devam edeceğim.

***

Son olarak; ben buradan Talas İlçesi’ndeki eski binaları yenilemek amacıyla başlattığı kentsel dönüşüm atağıyla Talas’ı adeta şantiyeye çeviren Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın’a teşekkür ediyorum.

Göreve geldiği günden beri yaptığı özverili çalışmalarla Talas’daki depreme dayanıksız 5’er katlı yüzlerce 50-60 yıllık eski binayı Kentsel Dönüşüm mantığıyla yenileştiriyor!

Başkan Mustafa Yalçın’ın Talas İlçesi’ndeki imara aykırı olarak yapıldığını bildiğim birkaç binayı ve kaçak katları da deprem öncesi bizzat yıktırdığını da biliyoruz!

2019 yılından bu yana 34 farklı bölgede kentsel dönüşüm çalışması yürüten Talas Belediyesi, 251 binada toplam 5.991 konutun yıkımını gerçekleştirdi.

Şu ana kadar toplam 1 milyon 643 bin m².lik alanda kentsel dönüşümle 273 binada 9103 konut ve 986 dükkan yapıldı.

Kaçak yapılar ve risk taşıyan 8 katlı bir bina da depremden önce yıkıldı.

Talas Belediye Başkanı Mustafa Yalçın’ın Kentsel Dönüşüm konusundaki kararlı duruşu; bölgesindeki müstakil evleri yıkarak “Kentsel dönüşüm” yaptığını iddia eden “Rantsal Dönüşüm” mimarı bazı belediye başkanlarımıza da inşallah örnek olur!

Halk gariban olunca; müstakil yapıları yıkmak kolay, sıkıysa 5 -10 katlı 50-60 yıllık binaların olduğu bölgeleri kentsel dönüşüme açın da görelim!

Böyle bir kentsel dönüşümün ne denli zor bir iş olduğunun en bariz somut örneği, Sahabiye Kentsel Dönüşüm Projesi’dir.

Sahabiye Kentsel Dönüşüm Projesi kaç yıldır faaliyette, 4-5 tane blok zor güç bela dikildi.

Şimdi ise söz konusu projeye aylardır çivi dahi çakılamıyor!

Çünkü kaynak yok…

Bilgi, birikim, öngörü arıyorsanız o hiç yok !

***

Yaşanan deprem felaketinin ardından, özel bir televizyon kanalında canlı yayına çıkan TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri İl Temsilcisi Mustafa Umut Özdemir, Kayseri’nin de üzerinde bulunduğunu bazı fayların 6.5 – 7.0 oranında büyük depremler üretebileceğini söyledi. Özdemir açıklamasında ayrıca, “Kayseri’de 3 fay hattı var! Olası depremde 3-5 bin binanın yıkılma ihtimali var” demiş 2018 öncesi yapılan binaların elden geçirilmesi gerektiğini söylemişti.

Başkan Umut Özdemir’in bu açıklamaları Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’ın tepkisine neden oldu ve Başkan Büyükkılıç Başkan Umut Özdemir’i hedef alarak “Gündemde kalmak istiyor” dedi ve “Felaket Tellalı” olmakla suçladı.

Yaşanan gerginliğin ardından, ortaya bir anda TMMOB Jeoloji Mühendisleri Odası’nın Kayseri Eski İl Başkanı Adnan Evsen çıktı ve Başkan Memduh Büyükkılıç’ın arzu ettiği tarzda kamuoyuna yumuşak demeçler vermeye başladı.

Bu yaşananlar, memleketim Kayseri adına Guinness Dünya Rekorları kitabına girmeye aday tam bir kara mizah vesikasıdır! 

İnanın çok güzel ama bir o kadar da garip bir ülkede yaşıyoruz…

Çok acı ve memleketim adına ürpertici bir durumla karşı karşıyayız!

Jeoloji Mühendisi bir Başkan (Mustafa Umut Özdemir) yüreklice büyük bir cesaret örneği göstererek çıkıp Kayseri halkını uyarıyor, mesleği Doktorluk olan Başkan Memduh Büyükkılıç ise adamla dalga geçer gibi adeta kafaya alıyor!

Hayırdır Sayın Memduh Büyükkılıç Başkanım Yer Bilimleri konusunda yetkinliğiniz nedir de bu konuda görüş beyan edip konuşuyorsunuz” diye sormazlar mı adama?

Alpaslan Mahallesi, Köşk Mahallesi ve Yıldırım Beyazıt Mahallesi’ni son 21 yılda kim yüksek katlı beton yığınlarına çevirdi diye de sormak lazım!

Melikgazi Belediye Başkanı iken büyük oranda sizin ruhsatlandırdığınız Köşk Mahallesinde 32 bina, Alpaslan Mahallesi’nde 41 bina, Yıldırım Beyazıt Mahallesi’nde ise 42 bina son depremlerde hasar gördü.

Sırf bu 3 mahallenin az hasarlı bina toplamı 115, diğer mahallelerdeki resmi verilerini hiç paylaşmayayım isterseniz!

Gelin deprem sonrası sıcağı sıcağına açıklama yapan Başkanlar Mustafa Umut Özdemir ve Adnan Evsen’in yaptığı tüm açıklamaları yok sayıp sizi 17 Ağustos 2016’ya götüreyim.

Dönemin Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri Şube Başkanı Bülent Üzeltürk ne demiş hep birlikte okuyalım…

17 Ağustos 2016’da bir basın toplantısı yapan dönemin Jeoloji Mühendisleri Odası Kayseri Şube Başkanı Bülent Üzeltürk, Kayseri’nin tehlikeli bir deprem bölgesi olmadığı inancının yanlış olduğunu söylemiş, 3. derecede deprem bölgesi olan Kayseri’de, yapıların zemin etütlerine dikkat edilmesi gerektiğini ifade etmişti.

İnsan unutur ancak, arşiv asla unutmaz!

Kayseri Büyükşehir Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç şimdi bu duruma ne diyecek inanın çok merak ediyorum.

Bir sonraki köşe yazımda; Kayseri Merkezli bazı büyük belediyelerde kabul gören Zemin Etüt Raporları ve Kayseri Beton Laboratuvarı hakkında elde ettiğim bazı bilgileri sizlerle paylayacağım.

Sağlıkla kalın.