Salak mısın, nesin kardeşim?

Sana ne milletin sefaletinden, işsizliğinden, açlığından.

Sen kendi karnından sorumlusun.

Karnı açlıktan guruldayan kaygılanmıyor da sen, neden ikide bir ortalığı karıştırıyorsun.

Eğitimi bitirdilerse bitirdiler, seni ırgalar mı.

Çocuğun iyi bir eğitim aldı nasılsa, toruna daha çok zaman var.

Çocukları, Deist yetiştiren okullarda kayıp nesil olarak yetişenlerle onların ebeveynleri düşünsün.

Ülkemiz dış politikada kaybolup gitti.

Derdi sana mı düştü kardeşim, tamam Emevi Camiinde namaz kılamadılar belki ama Ayasofyayı açar Cuma’yı orada kılarlar.

Lozan antlaşması ile Askersizleştirilen Egedeki adalara Yunan Ordusu yerleşti.

Ankara ve Kıyılardan onları seyredenler, hala tatilde yatlarını Yunan Adalarına sürenler düşünsün, kaygısı neden seni sarıyor.

Enflasyon yüzde 130, emekliye, memura yüzde 33 zam..

Yeter de artar bile..

Her emeklinin binlerce EYT’li, her memurun da yüzbinlerce işsiz alternatifi maaşını beğenmeyen bırakır işini, almaktan vazgeçer emekli maaşını.

İşsizlik aldı başını gitti, İşkur’un önünde beklemekten bıkanlar işsiz de sayılmıyor artık.

TÜİK’ten iyi mi bileceksin.

İşsiz sayısı öyle sanıldığı kadar yüksek değil, baksana daha yüzde 15’i bile bulmadı. Sen bir de ABD’ye, Almanyaya baksana, resmen battılar zavalılar!

Üniversitelerde eğitim kalitesi yerlerde sürünüyor.

Okuyupta ne olacaklar sanki.

Kaldırım Mühendisliği ve Atanamayan Öğretmen kadrosu açık, mezun olduklarında oralarda yerlerini alacaklar zaten.

Köprü, yol, havaalanı ve şehir hastanelerinin ödemeleri dolar üzerinden olduğu için tüm kaynaklar buralara gidiyormuş.

Köprüden geçerken 350 lira bayılanlar düşünsün, derdi seni neden geriyor.

Sen dua et de mezarlıkları müşteri garantili ihale etmiyorlar.

Üretime dönük kamu tesisi bırakmadılar sattılar.

İyi ettiler.

Devlet kasaplık mı yapar.

Devlet kumaş mı üretir.

Devlet kağıt fabrikası mı işletir.

Kapatacaksın hepsini, Millet Kıraathaneleri, Millet Bahçeleri açacaksın ki, bu halk yatıp yuvarlansın, çayını bedava alırken yanında cevizli kekini de kuruş ödemeden yiyebilsin.

Ülkenin geleceğini oluşturan, Refik Saydam Hırzıssıha Enstitüsü gibi, ülkenin geleceğinin planlandığı TÜBİTAK gibi kurumlar kapatılmış.

Kapatılmalı zaten.

Elin gavuru her şeyin en iyisini yapıyor zaten, bize kullanmak kalıyor. Ne diye kafa yoralım gereksiz işler için.

Para bizde gani.

Bastırır parayı satın alırız en yeni modelini teknolojinin.

Paramız bitince de Arabın kapısını çalar, Swap'ı Sevap diye yutturur alırız harçlığımızı.

Bazı illerde kütüphaneler kapanmış.

Ne olacak yani, kapanırsa kapansın.

Okuyup da milletin gözünü mü açacaklar.

Allah Şükür ülkemin her yanında 5 yıldızlı otel konforunda cezaevleri inşa ediyor ya Hükümet-i Ali’miz.

Şimdiye kadar kıvrandın, yapmayın dedin, etmeyin dedin, yanlış dedin madalya mı taktılar..

Bundan sonra böyle.

En keskin AKP’li bile dönerse dönsün.

Ben bu iktidarın yanında ve destekçisi olacağım!

Vardır zaar bir bildikleri.

2023 Hedeflerini gerçekleştirsinler hele de bir görelim.

Çünkü sözleri vardı, 2023’te ülkeyi en büyük 10 ekonominin arasına sokacaklardı.

Kişi Başına Milli Geliri 45 bin dolar yapacaklardı.

Lozanın süresi dolunca topraklarımızdan maden, petrol, altın fışkıracaktı.

Hepimizin el birliği ile bu hedefler için üzerimize düşeni yapmak, sessizce yaşananları izlemek ve talimatlara boyun eğmekle yükümlüyüz, yükümlü olmalıyız.

O nedenle ikide bir ‘erken seçim’ diyerek ahengi bozmaya çalışan art niyetlileri uyarıyorum.

Her şeyin A Haber Bülteni kadar toz pembe olduğu bu güzelim! dönemin devam etmesi için hep birlikte üzerimize düşeni yapmalıyız.

Sakın ha inanmayın;

‘Açım’ diyen bölücüye, ‘İşsizim’ diye ortalığı karıştırmaya çalışan haine, geçinemiyoruz diye birliğimizi bozmaya çalışan bozguncuya, ‘Ama’ diyen, ‘Fakat’ diyen Teröriste itibar etmeyin.

Baksanıza Almanyası, Amerikası, İzlandası, İsveçi, İsviçresi gıptayla bakıyor Türk Ekonomisine, örnek demokrasimize, Deist yetiştiren Liselerimize, ‘Cahilin feraseti ile ferasetlenen’ üniversite gençliğimize.

O nedenle diyorum ki, Allah sizi, başınızdakilerden mahrum bırakmasın.

Bakın Şubat'a her şey düzelecek dedi Reis.

Vardır bir bildiği, vardır bir bildikleri.

Sabret be kardeşim, sabret.