Büyükşehir Belediyesi eski Başkanı, Ankara’nın yenik Belediye Başkan Adayı, Ankara’daki yenilginin intikamını almak için iktidarın ‘Belediyelerden sorumlu!’ AKP Genel Başkan Yardımcısı yaptığı, Kayseri’nin medar-ı iftiharı!, memleketin Özhaseki’si diyor ki;

"Çok şükür işin başında işin ehli bir Cumhurbaşkanımız var, Bakanlar Kurulumuz var. Bu düzen tıkır tıkır işliyor hamdolsun"

Hayır Sayın Özhaseki, tıkır tıkır işlemiyor, hatta sizin için şıkır şıkır işliyor olabilir.

Ama paldır küldür ülke uçuruma sürükleniyor, siz ve sizin gibi koltukçuların umursamazlığı, vurdumduymazlığı, biatçılığı sayesinde.

Zira, siz ülkenin durumunu, milleti getirdiğiniz acınası noktayı görmüyor, görmek istemiyorsunuz.

Aslında çok iyi biliyorsunuz, kınayarak iktidar olduğunuz her şeyin katmerlisini bu ülkeye bu millete yaşattığınızın.

Ama yapacak bir şeyiniz yok biliyorum, sen de biliyorsun.

Zira siz, ülkenin geleceğini, milletin geleceğini, yanına kendi geleceğinizi de ekleyerek bir adamın iki dudağı arasına hapsettiniz.

PKK’lı haine ‘Gerilla’ dediniz, yaranamadınız.

“Fetö fabrika ayarlarına dönsün, mücadele biter” dediniz, tepkiler yüzünden sözlerinizin yayınlanmasına yasak koydurdunuz.

Hatta Fetö ile ilintili adamları sırayla bakan yapıyor, yaptırıyorsunuz.

“Ankara’da beni seçmezseniz, PKK’lılar getirir evinize faturaları” dediniz, tam tersi oldu.

Sübyancıyı, çocuk pornocusu sahtekarı bile Mansur Yavaş aleyhine konuştuğu için ‘Saygın işadamı’ olarak tanıttınız ama yine de Ankara Halkı size kırmızı kart gösterdi.

Hatırlayın 90’lı yılların sonlarını, 2 binli yılların ilk 2 yılını.

Her fırsatta giydiriyordunuz merkezi yönetime, belediyeler arasında ayırımcılık yapıldığını söylüyordunuz.

Hatta, Türkiye’de aşevlerinin öncüsü olan siz, “Millet ittifakı başkanlarını güçlendiriyor” hesabı ile aşevlerini kapattırmadınız mı, hemi de pandemi döneminde.

Ankara-İstanbul gibi illerin Belediye Başkanlarının, çaresiz halk için başlattıkları yardım kampanyalarının paralarına bile el koyup, onları gözden düşürmeyi denemediniz mi?

Çıkardığınız kararnamelerle, sizden olmayan belediyeleri çalışamaz hale getirmeye kalkışmadınız mı?

Ama bu millet her şeyi görüyor ve yaşıyor.

Bakın son bir yıl da bu milletin temel ihtiyaçlarını getirdiğiniz noktayı özetleyeyim.

Bunlar TÜİK Rakamları, doğrusu daha yüksek;

Kömür: %220

Motorin: %140

Otogaz: %140

Benzin: %140

Mutfak tüpü: %140

Ekmek: %130

Et ve süt: %120

Yumurta: %120

Ayçiçek yağı: %130

Ulaşım: %100 arttı.

Ama siz enflasyonu yüzde 54 diye yutturmaya kalkıştınız, kalkışıyorsunuz.

Neyse ki bağımsız bilim adamları var ve onlar gerçek enflasyonu açıklıyor, millet haberdar oluyor.

Sizin tıkır tıkır işlediğini söylediğiniz bu sistem bu milletin her şeyini elinden aldı.

Yaşama sevinci ve gelecek hayalleri bile kalmadı sayenizde.

Eskiden bir çalışanın 2 hayali olurdu bir ev bir araba.

İki hayali de kalmadı artık, tıkır tıkır işlediğini söylediğiniz iktidarınızda..

Sizin iktidarınızın ilk yıllarında bile bir cep telefonu almak, bilgisayar veya beyaz eşya almak sıradan işti.

Artık vatandaşın işi kalmadığı için bunları almayı bile hayal edemiyor.

Ama siz kibrinizden, görkeminizden, şaşaanızdan zerrece ödün vermediniz.

Allahın her günü, onbinlerce alış-veriş merkezinden, onbinlerce semt pazarından milyonlarca insan size ah ediyor, ama siz hala sistemin tıkır tıkır işlediğini sanıyorsunuz.

Kınadıklarınızla sınandınız ve kınadıklarınızı misliyle bu millete reva gördünüz.

Sizlerin uygulamalarını eleştiren, uyaran düşünce insanlarına bile tahammül edemediniz.

Atatürk’ün, “Milletin müşterek sesi” olarak tanımladığı medyayı getirdiğiniz hale bakın.

Tutma, yalaka insanları oturttunuz köşe başlarına.

İlk günden bu yana, bizi biz yapan değerlerle savaştınız.

Cumhuriyetin tüm kazanımlarını yok ettiniz, demokrasinin bu millete lüks olduğunu ima ettiniz ve özgürlük adına ne varsa rafa kaldırdınız.

Bakmayın, kamuoyu yoklamalarında hala birinci parti gözüktüğünüze.

Bu millet, ektiğiniz korku tohumlarının filizlenmesi ve boy vermesi yüzünden sesini çıkarmıyor.

Bütün hırsını, önüne gelecek sandığa saklıyor.

O zaman, yani tıkır tıkır işleyecek bir adaletin yeniden inşa edildiği zaman, üstünü örttüğünüz her şey ama her şey ortaya saçılacak ve akla-karayı o zaman görecek bu millet.

O zaman anlayacak seccadecilerinizin, taburecilerinizin yedi sülalesini bile nasıl ihya edip belediyenin kamu kurumlarının koltuklarına yerleştirdiğinizi.

Yani diyeceğim Sayın Özhaseki, sizin için bu sistem tıkır tıkır işliyor olabilir.

Ama bu milleti açlığa, sefalete, geleceksizliğe, cehalete mahkum ettiniz ve bu millet ellerine, ayaklarına, beyinlerine vurduğunuz prangaları parçalamak için sandığın önüne gelmesini bekliyor.

“Parlementer Sistem’, eski Türkiye’ye dönme arzusudur. Bu sistem kriz ve kaostur.” öyle mi?

Siz krizi, kaosu bile özlettiniz bu millete ve sizin kriz dediğiniz, kaos dediğiniz, bizim ise Demokrasi dediğimiz olgu filizlenmeye başladı ülkem topraklarında.

Baharla birlikte boy verecek ve güzel ülkem yeniden Atatürk’ün çizdiği yolda geleceğine doğru yol almayı sürdürecektir.

Yarattınız harabiyete, yok ettiğiniz değerlerimize, toprağa gömmeye çalıştığınız Milli Ruha rağmen.