Evet hedef Cahil ve biatçı bir toplum oluşturmak ve o toplumun gözünde 'Tek kurtarıcı' olarak görülmek.
Uzun yıllar oldu projenin temelleri atılalı.
O kafa, cübbeli cahillerin inandırıcılıklarını yitirip, alaya alınır haline gelmesi üzerine piyasaya yeni adamlar sürdü, sürüyor.
Üniversitelere yerleştirdiği adamlarına kolay yoldan Prof.luk, Doç.luk ünvanları dağıttı.
Sonra da, onlara cahilin katmerlisi tarafından bile dile getirilmeyecek sapkınlıkları topluma empoze etme görevi verdi.
Ebubekir Sofuoğlu denen yaratık bunlardan sadece bir tanesidir.
Demedi mi adam, “Okumuş sayısı arttıkça bizim oylarımız azalıyor” diye.
O halde, okumuş rolü oynayan cahilleri yerleştirmeli diye düşündüler, köşe başları için.
Başarılı da oldular Allah var.
Demedi mi adam, “Okumuşları düşününce beni hafakanlar basıyor. Ben cahilin ferasetine güveniyorum” diye..
Nerede şimdi?
Demedi mi adam, “Nuh gemisini hazırladığında oğlunu da gemiye çağırdı. Nasıl çağıracak o tufanda, demek ki cep telefonu varmış..”
Nerede şimdi?
Demedi mi Profluk Tıtri taşıyan zübük, “Deve sidiği şifadır” diye.
Nerede şimdi?
Demedi mi adam, “Google ilk kullanan Sultan Abdülhamid'dir” diye.
Nerede şimdi adam?
Demedi mi adam, “Bu günkü nesil Atatürk'ten daha akıllı. Hepsi bilgisayar kullanıyor. Atatürk bilgisayar bile bilmiyordu” diye.
Adam nerde şimdi?
Demedi mi adam, röportaj sırasında, “Ne karışıyorsun, burada kürtaj yapıyoruz” diye.
Bunu diyen adamın evi ziyaretgah, elini öpmeye gidiyor koyun sürüleri.
Demedi mi adam, “Bir gün deprem Balıkesir’in üzerine çöktü, Allah’la konuştum, doğuya gönder dedim” diye.
Gidip bakın, dergahında oturacak yer yok, elini değil eteğini öperek çıkıyorlar huzuruna.
Demedi mi adam, “Bu gün şeyh efendi baktı ki Suriye’nin üzerine onlarca İsrail uçağı geliyor, ellerini açıp dua etti, tüm uçaklar helak oldu havada..” diye.
Gidin bakın, kaç tane müridi var?
Demedi mi adam, “Challanger uzay mekiğinin, şeyh efendi civatalarını söktü ve düşürdü” diye.
Gidip bakın, önünde secde eden kaç tane mal bulursunuz..
Yanmaz kefen mi ararsın, uçuran nalın mı ararsın, Peygamberimizle rüyamda seviştim. Allah tüm kadınlara yaşadığım hazzı nasip etsin” diyen köşe yazarı sapığı mı ararsın.
“……..’ı yatağımda karımla bulsam aklıma kötülük gelmez” diyen Doç. ünvanlıyı mı ararsın.
“Bizim rahmetimiz elbet bir gün gazabımızı aşacaktır” diyecek kadar kendini yüceleştirenleri mi ararsın.
“Sayın Cumhurbaşkanımızın sünnetidir” diyecek kadar aşağılık siyasetçiyi mi ararsın.
“Sayın Cumhurbaşkanı Allahın Tüm Vasıflarını üzerinde toplamıştır” diyen milletvekilini mi ararsın.
“Sallıyorum her Cuma Bakara-Makara” diyen eski siyasi, sonranın büyükelçisini mi ararsın.
“Bu milletin a… koyacağız” diyen Saygın! işadamını mı ararsın.
Eeee, bunca pisliğin ortasında adam, “Üniversiteler fuhuş yuvası” dediği için tepki gösteriyorsun.
Sen, Yüce Yaradan’ın yaratıp şekil verdiği insan yüzlü sefillere, biat ettiğin, önünde diz çöktüğün, Onu Yaradan’la arana aracı koyduğun sürece, daha çok duyacaksın bunun gibi laflar.
Çünkü o kafanın tek amacı var.
Kadını evinde kocasının kölesi, cariyesi yapmak.
Kadının okuması onları rahatsız ediyor.
Ondandır eğitime, aydınlığa toptan düşmanlıkları.
O nedenle kardeşim, gel yok yakınken, bu sahte, bu niteliksiz insan müsveddelerine önem vermek yerine itiraz etmeyi öğren.
Öğrenmediğin, onların önünde düğme iliklediğin sürece daha çok duyacaksın böylesi saçmalıkları.
Zira onlar, insanın fert olmasını değil, kul olmasını isteyen zavallılardır.
Zira onlar, sadece yardım edilmiş yoksulların ülkeyi yönetenlerin seçiminde söz sahibi olmasını isteyenlerdir.
Ortadan kaldırılmış yoksulluğun onların da sonu olacağını iyi bilmektedirler.
Zira onlar için, bilinçli aydınlık beyinlerin olması kabus gibidir.
Onlar çağdaş ve aydınlık bir toplumda yarasaya dönüşüp karanlık dehlizlere sığınmak zorunda olduklarının farkındadırlar.
Onlara verilecek en büyük ceza, sırtlarına geçirdikleri çakma cübbeleri çıkarmalarını sağlamaktır.
O zaman gerçek yüzleri ortaya çıkacaktır.
Onların her biri, din tüccarıdır.
Onların her biri, siyaset bezirganıdır.
Onların her biri sefilliğin, rezilliğin, yüzsüzlüğün, istismarın dibini bulmuş birer zavallıdır.
Yani demek istiyorum ki Sevgili kardeşim;
Yol yakınken uyan bu gaflet uykusundan.
Kulun kulu değil, Ulusun bir ferdi olduğunu ve bunu da Cumhuriyete borçlu olduğunu bir kez olsun hatırla.