Çıkarmaya çalıştıkları yasanın adı, “Dezenfarmosyanla Mücadele Yasası..”

Çıkarmaya çalıştıkları yasa ise, bal gibi “Sansür Yasası..”

Yasa gündeme gelince oturdum, tek tek çıkardım.

2009 yılından 2022 yılına kadar tamı tamına 93 dava açıldı, haberlerim ve yazılarımla ilgili.

Hiç birinden mahkum olmadım, hepsinden ya beraat ettim, ya da savcılar takipsizlik kararı verdi.

Zira basın yasasını su gibi ezberledik, yaşananlara bakıldığında başımıza gelebilecekleri dikkate alarak.

Bu davaların her biri, benim ve benim gibi sık sık hakim huzuruna çıkarılanlar için birer ‘Şeref Madalyası”dır.

Zira bu davaların her birinde biz, hırsızlığı, namussuzluğu gündeme getirdik ve hırsızların, namussuzların hırsızlıklarını ve namussuzluklarını tescil ettirmiş olduk mahkemelerce.

Şimdi çıkarmaya çalıştıkları yasa nedir biliyor musunuz?

Dava açanın dilekçesinde yer alacak iddianın, yasaya uydurularak suç sayılması yasası.

Bu yasadan sonra “He de geç” sözünü yayınlamak bir yana, yayını paylaşmak da suç sayılacak.

Soğan fiyatları ile ilgili yorum yapamayacağız.

Doların kaç liraya yükseldiğini yazamayacağız.

Enflasyon rakamlarında, tek belirleyici TÜİK olacak.

Emeklinin sefaletini, asgari ücretin yetersizliğini, mutfaktaki yangını yazamayacağız.

Biz yazsak bile siz paylaşamayacaksınız benim yazımı.

Biz bu filmi Abdülhamid’den bu yana birkaç kez izledik.

Biliyor musunuz, basının, dolayısıyla milletin sesini kısmaya çalışan her iktidar, yapmaya çalıştığı düzenlemenin hep altında kalmıştır.

O nedenle çıkarılmaya çalışılan yasanın ömrünün iktidarın ömrü ile sınırlı olacağından kimsenin kuşkusu olmasın.

Varsın, 2023 seçimlerine kadar millete ses olduğumuz için cezaevine atsınlar.

Biz yurtsever gazeteciler, gerçekleri yazmaya devam edeceğiz.

Bundan kimsenin kuşkusu olmasın.

Gelelim, her seçimde yapılan meşhur açılımların yeniden başlamasına.

Sayın Cumhurbaşkanı, ‘Alevi açılımı’ ile başladı ise.

Zahmet etmeyin Sayın Cumhurbaşkanı.

Daha önce yaptığınız açılımlarla milleti yeterince bölüp parçaladınız, yenisine, yenilerine ihtiyaç yok.

Zira siz gideceğiniz alevi oluşumunda sizi karşılayacak ve toplantıda bulunacakların GBT’lerini bile sorgulatıyorsunuz.

Ecı olan nedir biliyor musunuz.

3-5 kişiye devlette kadro verilecek düşüncesi ile size, alevi toplumunun yaşadıklarını anlatmayan Ali Önderlerinin tutumu.

Cem Evlerine, Cümbüş Evleri dediğinizin yüzünüze vurulmaması.

Sivas’ın, Kahramanmaraş’ın acılarının yüreklerde bu günkü kadar taze olduğunun hatırlatılmaması.

Yani diyeceğim, bu saatten sonra, halkın alım gücü bu kadar yerlerde iken.

Ülkenin onuru olması gereken Türk Lirası’nı bu kadar pul ettiğiniz sürece.

Dış itibarımızın Egemen Bağış ve Metin Feyzioğlu gibi adamların elinde olduğu müddetçe.

Ev kiraları, emekli maaşının 2 katının üzerinde tutulduğu sürece.

Ülke, yabancıların yolgeçen hanı gibi kaldığı sürece.

Yabancı oligarklar ülkemde cinayet işlediği, uyuşturucu ticareti yaptığı sürece.

Siz kibir budalası gibi hareket ettiğiniz sürece.

Sizdeki bu görkem, lüks, şatafat devam ettiği sürece, istediğiniz yasayı çıkarın, istediğiniz açılımı yapın, uzatmaları oynuyorsunuz.

Değerlendirmeye bakın.