Oldum olası hazzetmedim, “Bize kaç oy getirecek” hesabı ile siyaset yapanlardan.

Oldum olası hazzetmedim, toplumun önceliklerini bir kenara koyup karşı mahalleye şirin gözükmek için şaklabanlık yapanlardan.

Oldum olası hazzetmedim, mahalle yanarken elinde ayna-tarak olanlardan.

Neymiş efendim, Cumhuriyet Halk Partisi başörtüsü meselesini yasal güvence altına almak için meclise yasa teklifi getiriyormuş.

Atatürk ve İnönü’yü mezarında bile rahat bırakmıyorlar bu zübük siyasiler.

Anayasa’nın Laiklik İlkesi, sadece din ve devlet işlerini düzenlemez.

İnanç ve yaşam şeklini de güvence altına alır.

Daha da acı olanı nedir biliyor musunuz?

Bu kanun teklifini hazırlayan aklı-evveller, ülkede çağdaş hayatın tehlikede olduğunu bile bile, göre göre yapıyorlar bunu.

Hatta, bu kanun teklifinin AKP’ye cansuyu olacağını bile bile yapıyorlar.

Yahu İstanbul Sözleşmesini bir kalemde iptal ettiğini gördüğünüz bir siyasal hareketten bahsediyorum.

Kadını ikinci sınıf yaratık gören bir anlayıştan.

Oldu olacak, başına Cübbeli’yi oturtacağınız bir de Din Polisi Teşkilatı ekleyin kanun teklifinize.

O kadar da değil, öneride sakal ve şalvar meselesi de bulunmalı.

Sakalsız, kravatlı ve ütülü pantolonla kamu görevi yapmaya da yasak getirtmelisiniz.

İktidara şirin gözükeceksiniz ya.

Yahu İran’da yaşananlardan da mı ders almıyorsunuz, ders almadınız.

Daha iki hafta önce, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde uygulanan Kılık Kıyafet Yönetmenliğini ilgili kurumlara gönderirken yanlışlıkla eskisini gönderdiği için bir günde açığa alınan Kayseri’deki Komutan’ın başına gelenleri de mi duymadınız?

Yani bu mu, toplumun, ülkenin önceliği.

Kanun Teklifi mi vermek istiyorsunuz?

Anayasal güvence altında olan Toplantı ve Gösteri Hakkını, kanun tanımaz bir şekilde yasaklayan, gençliğin stress atacağı konserlere bile tahammül demeyen il yöneticilerinin bu keyfiliğinin önüne geçecek bir kanun teklifi verin.

Gezi Davasından, yani beraat ettikleri davadan müebbete mahkum edilenlerin haklarını koruyacak bir kanun teklifi verin.

Menderes Dönemi, Tahkikat Komisyonlarını andıran düzenlemeler yaparak, görsel ve yazılı basın ile sosyal medyayı zapt-ı rapt altına alacak düzenlemelerin önüne geçecek, “Basın Hürdür, Sansür Edilemez” ilkesini yeniden hayata geçecek kanuni düzenlemeler getirin meclis gündemine.

İstanbul Sözleşmesinin yeniden hayat geçirilmesini sağlayacak girişimlerde bulunun.

Yahu Millet aç, aç.

3 bin 500 lira maaşı ile 6 bin lira kira ödemek zorunda bırakılan sessiz milyonların sesi olun.

Pazarda, manavda, çarşıda, AVM’de yangın var yangın.

Bu ülkenin çocukları yeterli beslenemediği için hastanelere düşmeye başladı.

Onların hiç değilse beslenebilmelerini sağlayacak sosyal düzenlemeler içeren kanun teklifleri getirin.

Üniversitelerinden, sırf özgürlük talepleri olduğu için uzaklaştırılan bilim adamlarının durumunu taşıyın meclise.

Vatan elden gidiyor.

Bile bile ülkenin kaynaklarını babalar gibi satanların, ülkeyi kör kuruşa muhtaç edenlerin kurduğu saadet zincirlerini taşıyın ülke gündemine.

Şort giydiği için taciz edilen, bıçaklanan kadınların sorunlarını önceleyin.

Kadın cinayetlerinde kırılan rekorların nedenlerini sorun bu iktidara.

Ülkenin her noktasını zehirli bir sarmaşık gibi saran ve uydurdukları sahte dini pazarlayanların ülke kaynaklarının başına nasıl oturtulduğunu araştırın, gündeme getirin.

Bir göz muayenesi için kendisine 6 ay sonrasına gün verilenlerin feryadını getirin meclisin gündemine.

Eğitim adı altında sergilenen Cehalet Kültürünü gündeme getirin.

Türban yasal güvenceye alınacakmış.

Sanki büyük ihtiyaç.

Siz bu kanun teklifini yasalaştırdınız diye akın akın türbanlılar gelip size oy verecek sanıyorsunuz.

Bu girişimi kim yaptı ise, kim öncü oldu ise CHP’nin en büyük düşmanı odur.

Helalleşeceklermiş.

Sanki 50 yıldır iktidar kendileri de.

Helalleşecekseniz, onlar gibi düşünmedikleri için işlerinden, ekmeklerinden, çalıştıkları alanlardan edilen ve sizi umut görenlerle helalleşin.

Helalleşecekseniz, KPS Sınavında aldığı tam puana rağmen, cebinde dayı kartı olmadığı için devlet kapısından çevrilen, umutsuz ve geleceksiz bırakılanlarla helalleşin.

Helalleşecekseniz, parası pul edilen ve çocuğunun cebine 20 lira harçlık koyamayan babalarla, “Bu gün çocuklarıma ne yedireyim?” diye geceleri gözüne uyku girmeyen annelerle helalleşin.

Helalleşecekseniz, 3 kuruş maaşı ile geçinemediği için oğlunun, kızının yanına sığınmak zorunda kalan ve sığıntı hayatı yaşayıp, bir an önce ölmek için Allah’a yalvaran, sabahın kör karanlığında, günün en ayaz saatinde kendini sığıntı gibi yaşadığı evden dışarı atan ve parklarda tir tir titreyen emeklilerle helalleşin.

Helalleşecekseniz, kınalı kuzusunu İktidarın uyguladığı hatalı politikalar yüzünden şehit veren anne-babalarla helalleşin.

Yani diyeceğim, ülkenin en karanlık dönemini yaşadığı şu günlerde ‘Siyasi Zübüklük yapmanın’ hiç mi hiç sırası değil.

Ülkenin tüm çıkmazlarını başörtüsüne sarıp rafa kaldırdığınızın farkında değil misiniz?