Pazar yürüyüşü sırasında Sivas Caddesi üzerindeki bilboardların birinde bir aday fotoğrafı.

Adayın adı bölümünde, “Sayın Bayar Özsoy” yazıyor.

Fotoğraf dikkatimi çekti, sosyal medya sayfamda paylaştım.

Siz olsaydınız paylaşmaz mıydınız?

Ya da ‘Sayın’ diye bir isim hiç duydunuz mu?

Gece saatlerinde fotoğrafını paylaştığım Sayın’dan bir telefon.

“Sayın benim göbek adımdır..” diyor.

Çekiyorum Türk Dil Kurumu Sözlüğünü önüme.

Sayın’ı isim değil, sıfat olarak tanımlıyor.

Yani ismin başına gelen bir sıfat.

Sonra diyorum ki, “Haydi Bayar Özsoy’a Sayın ismini takan cahildi de, bunu onun nüfus Cüzdanına yazan memura ne demeli..”

Sanırım Bayar Özsoy hakkındaki paylaşımım için nedamet getirip özür dilememi bekleyen, aynı menzile yürüyenler başladılar ateş etmeye.

Yahyalı İlçesi’nde Kaski’de memur olarak çalışan ve daha iki gün önce ilçenin bebelerini toplayıp AKP adayları için gösteri yaptıran densizin biri benimle alay etmeye kalkıştı.

Rahmetli Mustafa Topaloğlu’nu andım.

Derdi ki, “İte vuruyom, tazı çeniliyor” diye.

Bir çok tazı gece boyu çeniledi durdu.

Seviyeli yorumlara, aynı düzeyde cevap vermeye çalıştım, ama tipik tarikat uşaklığı rütbesine yükseltilenlerle gece boyu anladıkları dilden sohbet etme imkanı da buldum!

Bak Bayar efendi.

Sen mensup olduğun ailenin Sayın’ı olabilirsin.

Ama bana, senden bahsederken Sayın dedirtme lüksün yoktur.

Şahsen, bana ‘Sayın’ ile başlayan bir isim verilseydi, utanır gider mahkeme kararı ile kaldırtırdım.

Meseleyi biraz daha deşeledim, şöyle arşivleri karıştırdım ki ne göreyim.

Bayar Bey, Taner Yıldız’ın veliahtı çıkmasın mı?

İl Özel İdaresi Genel Sekreter Yardımcısı iken, Şerif Yılmaz ile birlikte Mustafa Atsız’a etmediklerini bırakmayan adam.

Kayseri’nin yüz akı! Ali Edizer’in has dostu.

Memduh Büyükkılıç tarafından himayeye alınan ve Genel Sekreter yapılması planlanan ancak yardımcı iken level atlatılıp Milletvekili adayı yapılan bir zat.

Hala, resmi evrakları yok ederek Mustafa Atsız’a zimmet suçu yüklemeye çalıştığı için yargıya hesap veren biri.

15 Temmuz sonrası belediyenin ön kapısından kovulan, arka kapıdan ise yeniden işbaşı yaptırılanlara kol kanat gererek Kocasinan Bulvarı’ndaki Köy Hizmetleri binasında rahat etmelerini sağlayan biri.

Yok öyle bir şey diyorsa, Memleket Büyüklerinin Pensilvanya rehberini hatırlatırım.

15 Temmuz sonrası da Menzil’e erenlerden.

Başında bulunduğu Kaytur’un hesaplarını, kıdemli Fetöcü Ahmet Öksüzkaya’nın mali müşavirlik Bürosuna takip ettiren bir Muhterem!

Yani kısacası, olası bir iktidar değişikliğinde, koruma zırhına ihtiyaç duyacaklardan.

Gelelim asıl meseleye.

Bak Sayın, ‘Sayın Bayar Özsoy..”

Hiç kimse, hele bir gazeteci sana ‘Sayın’ demek zorunda değildir.

Sayın göbek adı olarak da kullanılmaz, hele hele kimliğe ise hiç yazılmaz.

Sayın, senin ya da babanın verdiği bir sıfatta olamaz.

Sayın sıfatını, toplum verir insana.

Hiç kimseye ‘Babadan miras kalmaz..’

Dedim ya yukarıda, ‘Bana büyüklerim ‘Sayın’ diye bir isim taksalardı ki, isim değil sıfattır Sayın. Aklım erdiği gün gider mahkemeye kaldırtırdım.

. . .

Sayın ve Sevgili dostlar, seçime 14 gün kala, hemi de 1 Mayıs Emek Bayramı günü bu köşeyi böyle gereksiz bir konuya ayırdığım için af diliyorum.

Yarın yine siyaset merkezinde olacağız, söz veriyorum.