Cumhuriyet Halk Partisi artık Türkiye’nin gündemini belirliyor.

Bedel ödeye ödeye geliyor iktidara.

Tüm Yurtta, sokaklar, meydanlar, alanlar dar geliyor artık, iktidarın gazabına uğrayanlara.

İki oluşum kaldı adeta ülkede.

İyiler ve Kötüler olarak saflaştırdı ülkeyi ve milleti bu iktidar.

Unutmadan, kötülerin yanında bir de Dinbazlar ve Cahiller sürüsü var tabi.

Ama biliyor musunuz Sevgili Dostlar, iyiler ülkenin her yanında korkuyu eve bırakıp, “Hak, Hukuk, Adalet” diye sokakları inletirken Kayseri’de bir sessizlik, bir çekememezlik, bir çift başlılık.

Bir tarafın Kayseri Milletvekili Aşkın Genç, diğer tarafın Kayseri Milletvekili Çetin Arık.

Bir tarafın CHP Kayseri İl Başkanı Feyzullah Keskin, diğer tarafın İl Başkanı Ümit Özer.

Partinin iki tane il binası var adeta.

Biri Sahabiye’de, diğeri Sivas Caddesi’nde.

Birbirinin izine kurşun sıkan, birbiri ile çekişmekten yönünü dışa çeviremeyen kısır bir siyasi örgüt modeli.

Partinin içine sürüklendiği bu çıkmazı aşmak gerektiğine inanan, hiçbir siyasi beklentisi olmayan bir oluşum yola çıktı bu günlerde.

Tarafların temsilcilerini dinledi, sonra da değerlendirmelerde bulundu ve tarafları bir araya getirmek için adımlar atmaya karar verdi.

Bunu yaparken de her iki yapının yaptığı iyi işleri de gören, ama tüm iyi işleri, büyük hedefleri elinin tersi ile itebilecek siyasi hırsı değerlendirdi.

Bu oluşumda, bendenizin dışındakilerin tamamı CHP’ye yıllarını vermiş insanlar.

Ben ise yaşananları kayıt altına almak ve sizlerle paylaşmak adına oradayım, bir nevi ‘Zabıt katibiyim’ anlayacağınız.

Son sohbet toplantısını Salı akşamı gerçekleştirdik ve bu toplantıda bir öneri geldi:

“Malum önümüz Bayram, bu Bayram vesilesi ile tarafları ziyaret edelim, bu bayramın ayrılık gayrılığın son bulmasına vesile olmasını temenni edelim” denildi.

Yaptığımız sohbet toplantısı ile ilgili bir paylaşım yaptım facede.

Daha sonra da aynı paylaşımı Instagram adresimde tekrarladım.

Meğer Instagram paylaşımları facede de yer buluyormuş, bazı dostların uyarısı üzerine fark ettim.

Aynının tekrarı olmasın diye Faceye düşen ikinci paylaşımı sildim.

Vay efendim yorumumu neden sildin.

Tek tek izah ettim adamlara, ama arayanlar, mesaj atanlar.

Bir dostum kaydetmiş attı, birinin yorumunu.

Diyor ki, “Siz kimsiniz, partinin yetkili kurulları vardır, varsa bir sorun çözer..”

Behey gafil, partinin yetkili kurulları karpuz gibi ikiye bölündüğü için böyle bir arayış gündeme geldi.

Diğeri de “Partide bir sorun yok” diyor, sonra da başlıyor Melikgazi yönetimini şikayet etmeye.

Bu arada hakkını vereyim, Sayın İl Başkanı da. Sayın Melikgazi İlçe Başkanı da, yaptığımız görüşmelerde, yaşanan sorunu kabul ediyor ve “Ne gerekiyorsa yapmaya hazırız” diyorlar.

Bütün mesele, elin kıranının rahat durmaması.

Yazının başında dile getirdim.

Türkiye’de artık iki siyasi oluşum var.

İyiler ve kötülerle, kötülüğü körü körüne savunan Cehalet.

Lideriniz her konuşmasına, “Sosyal Demokratlar, Milliyetçi Demokratlar, Muhafazakar Demokratlar, Liberal Demokratlar” diye başlıyorsa, böylesi bir dönemde parti içi çekişmeyle hasbelkader geldiği yeri korumak, ya da koltuk hayaline kavuşacağını sanmak siyasi körlüktür.

Kusura bakmayın ama bu kafayla mı çıkaracaksınız 4 milletvekilini ilk seçimde?

Bu kafayla mı kazanacaksınız Kayseri’deki Merkez Belediyeleri?

Kayseri’de yaşayan her Demokrat, Yozgat’taki gibi, Samsun’daki gibi bir kalabalığın yer bulacağı bir mitingin neden Kayseri’de yapılamadığını soruyor.

Kayseri’de yaşayan emekli, öğrenci, işsiz, ev kadını neden Kayseri’de de Kent lokantası modelinin hayata geçirilemediğini soruyor.

Kayseri’de yaşayan her minik, “Neden başka kentlerdeki akranlarımın beslenme çantası dolu iken ben beslenme çantasız okula gidiyorum?” diyor.

Kayseri’de yaşayan anne, çocuğunu hastaneye götürürken para ödediğini, İstanbul’daki anneden ne farkı olduğunu bilmek istiyor.

Kayseri’deki emekli, Ankara Emeklisi gibi neden evine ayda bir kilo et girmediğini sorguluyor.

Kayseri’deki çalışan anne, neden bu kentte belediyelerin hiç kreşi olmadığını, her öğrenci neden yurtlar açılmadığını öğrenmek istiyor.

Ama bunları gündemleştirmesi gereken Belediye Meclisi Üyeleri, toplantı öncesi mensup oldukları ilçe teşkilatına gelip grup toplantısı yapmaya tenezzül etmiyorsa, bunun gereğini yapmalıdır parti yönetenleri.

Son sözüm, ilçe kongresi ve il kongresi bekleyenlere.

Seçime kadar CHP Kongre yapmayacak bilesiniz.

Zira zaten yeterince sorunla dertle uğraşıyorlar.

O nedenle gömün egolarınızı ve savaş baltalarınızı, üstlendiğiniz tarihi sorumluluğu yerine getirmek için adım atın.

Bunu yaparken de, çevrenize aldığınız ama olması gereken birlikteliği bombalayanları çevrenizden uzaklaştırarak başlayın işe, ne dersiniz?

Sanırım Kurban Bayramı öncesi, partinin yaşadığı sıkıntıyı gören sağduyu sahibi insanların başlattığı hareket tarafları bir kez daha ziyaret edecek ve ben de orada olacağım.

Ondan sonra isim isim, yer yer CHP Maskesi ile partiyi güdükleştirenleri bu köşede ağırlamaya başlayacağım.