Asgari ücrete ara zam yapmış beyefendiler, ilk kez!

Enflasyon farkı değil, dikkat edin ‘ara zam’.

Böylece 1 Ocak’ta 390 Dolar alan Asgari Ücretlinin maaşını 320 dolara yükselterek! çalışanları enflasyona karşı korumuş oldular.

Pazartesi günü de bizi, yani emekliyi ve memuru enflasyona karşı koruyacak! zam oranları belli olacak.

Ama sarayın, sarayların enflasyonu ile bizimki farklı.

Bunun farkında değiller.

Sadece cebimize koydukları kağıtların sayısı artıyor.

Yakında markete alış-verişe giderken parayı tomarla, çantayla, ev ve araba almaya giderken de parayı el arabası ile götürmeye başlayacağız.

Yani yaşananlar paramızın pul edilmesinin sonucu, bunun bile farkında değiller, ya da bilmezden geliyorlar.

Resmen işçiyle, memurla, emekliyle, öğrenciyle, veliyle, yani hepimizle alay eden bir iktidar ve bu iktidara araç olan iki siyasi partinin meclis grupları var Türkiye’de.

Asgari ücrete yüzde 30 daha zam yapmış 5 bin 500 liraya yükseltmişler Beyefendiler.

Ama ülkede açlık sınırı, 6 bin 300 lira.

Yani yarı aç-yarı tok yaşayın diyorlar.

Hele emekliye, hele emekliye.

Tam 3500 lira yaptılar maaşını.

Yani tam 200 dolar.

Bozdur bozdur harca.

Bir çok vilayette en sıradan bir apartman dairesinin aylık kirası 4-5 bin lira.

O Nedenle diyorum ki, TÜİK’iniz size kalsın.

Zira bu kurum 409 ürün ve 904 ürün çeşidinin fiyat artışlarına göre belirliyormuş enflasyon rakamlarını.

Oysa, bizim enflasyon rakamımız, çok sade.

Ekmek, kira, elektrik, doğalgaz, peynir, zeytin, sıvı yağ, şeker ve çay..

Bu 9 kalem ürünün yıllık fiyat ortalamalarındaki artışı çıkarın ve buna göre belirleyin zammımızı razıyız.

Bak uzmanlar hesapladı.

Toz şeker kadar zamlansaydı asgari ücret, 22.000 lira olurdu

Elektrik kadar zamlansaydı 12.000 lira olurdu.

Doğalgaz kadar zamlansaydı 10.000 lira olurdu

Uzaktan kumandayla yönettiğiniz TÜİK’in Resmi enflasyonu kadar zam yapılsaydı 6500 lira olurdu.

Ama reisin keyfine göre asgari ücret 5 bin 500 lira oldu.

Ne de olsa ekonomist. Yapmıştır hesabını ve sağlamasını.

Anayasamızda Türk parasını koruma Kanunu diye bir bölüm vardır.

Yürekli bir Cumhuriyet Savcısı çıkıp, Türk Parasını Koruma Kanununa Muhalefetten hakkınızda dava açsa, ağır cezalarla karşı karşıya kalırsınız.

Zira sizin kastınız, üzerinde Aziz Atatürk’ün fotoğrafı bulunan Türk Lirasınadır.

Onu pul etmek adına elinizden geleni yapıyor, doları, avroyu ise kutsuyorsunuz.

Çetelerinizde yer alan önceki günün mücahitleri, dünün müteahhitleri ve bu günün Müsaitlerine yaptırdığınız bütün işlerin geri ödemelerini dolar veya avro üzerinden yapıyorsunuz.

Sonra da “Halkı enflasyona ezdirmedik” edebiyatı.

Yani diyeceğim, pazartesi yapacağınız zammı da, dün yaptığınız zammı da alın başınıza çalın.

Zira artık beslemeleriniz bile size güvenmiyor ki, biz güvenelim.

Bize yaptığınız zulmü ise yakında önümüze koymak zorunda kalacağınız sandıkta, burnunuzdan fitil fitil getirecek elinizle getirdiğiniz o sandığa, bir daha çıkmamacasına sizi gömeceğiz.