Futboldan anlamam!

Bu yaşıma kadar hiçbir takım da tutmadım.

Bunu, beni tanıyan herkes bilir…

Spor haberciliği ve futbol maçlarını takip etmek 17 yıllık meslek hayatım boyunca hiç ilgimi çekmedi.

Bilgi birikimimin yetmediğinden değil, bence insan sevdiği, ilgi duyduğu işi yapmalı.

İş ve meslek hayatındaki başarının sırrı da, bence budur.

Liyakat, her işte olduğu gibi gazetecilik mesleğinde de vazgeçilmez unsurlardan bir tanesidir!

Bu güne kadar mesleğimi icra ederken de hiçbir zaman sırf laf olsun diye ne tek satır yazı yazdım ne bir tek haber kaleme aldım.

Futbol hiçbir zaman ilgimi çekmese de, bu şehirde nefes alan bir Kayserili olarak şehrimin takımı gözbebeğimiz Kayserispor’un düşürüldüğü duruma da duyarsız kalmak bize yakışmazdı!

Sırf bu düsturla hareket edip, Berna Gözbaşı hanımefendinin yönetim kurulu kararıyla Kayserispor’un başına geçtiği gün, “KAYSERİ VE KAYSERİSPOR KİMSENİN BABASININ ÇİFTLİĞİ DEĞİL!” başlığıyla bir köşe yazısı kaleme aldım.

Çünkü Kayseri’de futbolu yönetenlerin düştüğü acziyet, her Kayserili gibi beni de ziyadesiyle rahatsız ediyor!

***

Futboldan anlamam derken, Kayserispor Kulubü’nün temelinde faaliyet gösteren Kayserispor Derneği’nin nasıl yönetilmesi gerektiği hakkında ise ancak bir gazeteci olarak fikir yürütebilirim.

Bu, benim en doğal hakkım!

Dernek nedir, ne değildir, nasıl yönetilmelidir az-çok bilgi sahibiyim!

Bence, Kayserispor’un sorunu da anladığım kadarıyla futbol değil, Kayserispor Kulubü’nün temelinde faaliyet gösteren Kayserispor Derneği’nde yaşanan, kangren olmuş ve her geçen gün de çığ gibi büyüyen yönetim sorunlarıdır!

Şimdi Kayserispor’un başına getirilen, muhtemelen de 30 Kasım 2019 da gerçekleştirilmesi planlanan kongrede aday edilmesi beklenen Berna Gözbaşı hanımefendinin kadın olmasının dışında başka bir mahareti var mıdır onu da bilmiyorum.

Bu konu yanlış anlaşılmasın, Berna Gözbaşı hanımefendi eğer maharetli bir yönetici olsaydı, Erol Bedir yönetimlerinde başkan yardımcısı ve başkan danışmanı olarak görev yaptı o zaman kendini bir şekilde gösterirdi diye düşünüyorum.

Berna Gözbaşı hanımefendinin şahsiyetine ve kişiliğine saygı duyuyorum ancak, kendisini sırf kadın diye vitrine çıkaran kurnaz ve sinsi hastalıklı kafa yapısının, ne Berna Gözbaşı hanımefendiye ne Kayseri’ye nede Kayserispor’a karşı iyi niyet beslemediği düşüncesindeyim.

Takımı düşürdüğü bataklıktan sırf kendi paçasını kurtarmak adına, bir kadının gölgesine gizlenmeye kalkışan erkeğin de ruh halini anlamaya çalışıyorum.

Berna Gözbaşı hanımefendi böyle sert elleştirirken Erol Bedir’i ıslamak olmaz değil mi?

Eyyyy Erol Bedir!

Son 1 yılda 3 başkan ve 3 hoca değişikliği yapıp defalarca denemene rağmen, senin erkek olarak yapamadığını Berna Gözbaşı hanımefendi kadın olarak başarırsa, bu şehrin sokaklarında nasıl gezeceksin?

Bu konuyu hiç düşündün mü?

Berna hanım keşke başarılı olsa da, Kayserispor bu yıl şampiyon olsa!

Berna hanım hiç olmazsa keşke, Kayserispor’u küme düşürmeden düzlüğe çıkarabilse!

Ama şu aşamada bunun çok da mümkün olabileceğini düşünmüyorum.

Kayserispor eğer küme düşecek olursa, bunun vitrindeki sorumlusu Erol Bedir ve onu perde gerisinde yönetendir!

***

Gelelim Kayserispor da önceki gün yaşanan gelişmelere…

Kayserispor Basın Sözcüsü Mustafa Tokgöz dün bir basın toplantısı düzenleyip, 4-1’lik Sivasspor yenilgisinin ardından Kayserispor taraftarının gazını almaya çalıştı.

Tokgöz, o basın toplantısında taraftarın gazını alayım derken, Kayserispor Kulubü’nün kaderi parmaklarının ucunda olan Kayserisporlu futbolcuları adeta yerden yere vurdu.

İlk önce 3 futbolcuyu kadro dışı bıraktıklarını anlatan Tokgöz, bu sayının aslında daha çok olduğunu belirterek, “Bu kadro dışı futbolcuların sayısı daha fazlaydı 3’e düşürüldü. Futbolcularla görüşmelerimizi yapacağız, bir kere daha konuşacağız. Futbolcuların ağızlarının ne söylediğine değil de, yüreğinin ne söylediğine bakacağız. Bundan sonraki hem hocalarımızın değerlendirmesi hem de finansal hareketlerimiz ona göre olacak. Yani son kez küçük bir af çıktı diyebiliriz” sözleriyle adeta takımın futbolcularına meydan okudu.

Daha sonra toplantıyı takip eden gazetecilerin sorularını yanıtlayan Kayserispor Basın Sözcüsü Mustafa Tokgöz, bir gazetecinin Bu aşamada (Futbolcular için) psikoloğa ihtiyaç duyuyor musunuz? sorusuna ise Kayserisporlu futbolcular için İstanbul da psikolog arayışına girdiklerini söyledi.

Toplantıda bundan sonra şeffaf bir yönetim tarzı sergileyeceklerini de anlatan Tokgöz, Kayserispor Kulübü’nün borcu ne kadar? Hiç bir şey gizlenmeden saklanmadan biz bu borcu öğreneceğiz! 3’den fazla muhasebecimiz, kimisi doçent kimisi alanında daha önce kulüp denetlemiş kişiler! Burada amacımız kimsenin açığını aramak değil! Kulübün 2 yıl 3 yıl sonra gelecek borçları dahil borçları ne kadar onu öğrenmeye çalışıyoruz. İnşallah hepsini toparlayacağız! Şeffaflık konusuna gelince, yeni yönetimde olacak Mustafa Tokgöz olarak söylüyorum bundan sonra Türkiye de görülmemiş şeffaflığı Kayserispor da göreceksiniz! İnternet sitemiz üzerinden gelen para-giden para yayınlayacağız! İnsanlar yardım ediyor paranın nereye gittiği belli değil, yanlış bir yere gitti demiyorum kimse lafımı başka bir yere çekmesin! İnsanların da verdiği paranın da nereye gittiğini bilmesi gerekiyor. Sadece o değil, kulübün kendi gelirlerinin de nerelere gittiğini insanlar bundan sonra net bir şekilde öğrenecek. Şeffaflık politikamız da bu kadar açık ve net olacak.”

Tokgöz o toplantıda son olarak, “Bundan sonra para problemimiz olmayacak” dedi ancak, Kayserispor Kulubü’nün yeni Başkanı Berna Gözbaşı hanımefendinin önceki gün Ziraat Bankası’na gidip kulübün günü gelmiş borçlarını ertelettiğini ise ağzından kaçırdı.

***

Kayserispor Basın Sözcüsü Mustafa Tokgöz’ün yaptığı basın toplantısının en önemli ayrıntılarını yukarıda paylaştım!

Yukarıda yazan cümlelerin hepsi o toplantıda kulübün basın sözcüsü Tokgöz’ün ağzından çıktı.

Toplantıda bir yandan “İnsanlar yardım ediyor paranın nereye gittiği belli değil, yanlış bir yere gitti demiyorum kimse lafımı başka bir yere çekmesin!” sözleriyle yeni yönetimde şeffaf olacaklarını anlatan Tokgöz, yaklaşık 3 saniye önce kurduğu cümlede ise “Burada amacımız kimsenin açığını aramak değil!” şeklinde konuşuyor!

Burada bir dakika duralım…

Bu “Ne Perhiz Bu Ne Lahana Turşusu” demezler mi adama?

Mustafa Tokgöz bey, kusura bakmayın!

Ben bir gazeteci olarak bu cümlelerden hiçbir şey anlamadım!

Şimdi şeffaf olacak mısınız olmayacak mısınız önce bir karar verin…

Eğer şeffaf olacaksanız eski başkan Erol Bedir’in ve yönetiminin tüm hatalarını, açıklarını arayacak, bulacak sonra da belgeleyip 3 gün sonra yapılacak olan genel kurul toplantısında insanların önüne koyacaksınız!

Eğer böyle yapmayacaksanız boşu boşuna insanları oyalamayın!

Eğer yeni yönetime gelen sizler kimsenin açığını aramayacaksınız da yapan yaptığıyla mı kalacak?

***

O toplantıdaki bir diğer önemli konuya değinecek olursak, Kayserispor Kulübü’nde yaptığınız basın toplantısında o kulübün futbolcularına meydan okumakta nedir?

İş hayatınızda profesyonellikten bahseden sizler; yaptığınız basın toplantısındaki onlarca kameranın önünde birde canlı yayında iken kulübün kaderi ayak parmaklarının ucunda olan Kayserisporlu futbolculara nasıl meydan okuyabilirsiniz?

Sizlerin profesyonel yönetim anlayışınız bu mu?

Canlı yayında futbolcularınızın para muhasebesini yapmak, “3 kişi kadro dışı kaldı, bu sayı çok fazlaydı ama son kez küçük bir af çıktı” şeklinde ifadeler kullanmak hangi profesyonelliğe sığar bunu Kayseri kamuoyuna açıklar mısınız?

Siz Kayserispor kulübünün basın sözcüsü müsünüz KÜLHANBEYİ misiniz?

Son olarak o toplantıda, Kayseri Telgraf İnternet Gazetesi Sahibi Oktay Ensari ağabeyimin sorduğu soruya, Kayserisporlu futbolcular için İstanbul da psikolog arayışına girdiğinizi de canlı yayında söylediniz ya artık size söyleyecek söz bulamıyorum!

Kayserispor’un Sayın Basın Sözcüsü Mustafa Tokgöz bey!