Kedi var ya kedi, insanın sadık dostu, evimizin neşe kaynağı.
Alın sopayı elinize, bir köşeye sıkıştırın kediyi, birden bire değişiverir, o tırnakları ile yüzünüzü parçalar.
3 Gün aç bırakın, bakın nasıl yok oluyor sergilediği sadakat.
Aşık Veysel’in ‘Sadık Yarim’ dediği toprak bile.
Ektiğinin boy vermesini sağlamak için çapalanmak ister, sulanmak ister, bakım ister.
Yani aç bırakarak, korkutarak, masallar anlatarak, verdiğiniz sözlerin aksini yaparak, yalan söyleyerek, yasaklayarak, olanın tersini olmuş gibi göstererek, tiyatro oynayarak bırakın insana, hiçbir canlı organizmaya hükmedemezsiniz.
Tam 23 yıldır kaderimize hükmediyorsunuz.
Ekonomide 23 yıl öncesinin, Demokraside 23 yıl öncesinin fersah fersah gerisindeyiz ve fikir özgürlüğü, basın hürriyeti gibi kavramları ise artık unuttuk.
Eğitimde haliniz ve halimiz ortada.
Sahte Diplomalılar Cennneti oldu güzel ülkem.
Liyakatta, Boğaziçi ve ODTÜ’ye fark attı, Kartal İmam-Hatip Lisesi.
Ülkenin ormanları yanarken yenisini dikeceğiz dediniz, ağaç yerine beton diktiniz.
Ülkenin oksijen deposu doğal alanlarını dışarıdan gelen ve yanına bir-iki tosuncuğunuzu ortak alan Kanadalı şirketlere dağıttınız, şimdi siyanür havuzlarından sızan zehiri konuşuyoruz.
Yani ne ekonomide, ne eğitimde, ne sağlıkta, ne sosyal alanda, ne Adaletin eşit dağıtımında, ne liyakatte, ne işsizliği önlemede, ne de ülkenin dışarıda temsilinde başarılı olamadınız.
Elinizde bir tek ‘Din Silahı’ kaldı, onun da indirilenine değil, uydurulanına itibar etmemizi istiyor, çakma şeyhlerle, çakma dervişlerle samimi Müslümanları oyalamaya çalışıyorsunuz.
Hele bir de, ‘Biraz daha sabır’ demeniz yok mu?
Birader 23 yıl, tam 23 yıl.
Neyimiz var, neyimiz yok hatalı politikalarınıza kurban ettik.
Cumhuriyet döneminde bu milletin emeği ile alın teri ile elde edilen ne kadar kurum, tesis, arsa, arazi varsa sattınız.
Yetmedi, kefen parası diye sakladığımız çeyrekleri de çıkarıp çağrınıza uyarak bozdurduk, şimdi yenisini almayı hayal bile edemiyoruz.
Şimdi bizi, 20-25 bin lira kira vererek, 15.000-20.000 lira maaşla yaşamaya zorluyorsunuz.
Sabır taşı çatlar bu kadar uzun zamanda.
Artık yapamadığınızı siz de görüyorsunuz.
Ama hala imkansızı başararak, aç, gıdasız, eğitimsiz, sağlıksız da yaşanabileceğini kanıtlamaya çalışıyor, kobay olarak da bizi, bu mazlum milleti kullanıyorsunuz.
Aslında reçeteyi siz de çok iyi biliyorsunuz.
Ama ben bir kez daha yapmanız gerekenleri hatırlatayım.
Ne mi, neler mi?
Hemen bu hafta;
Her vilayete en az 2 fen lisesi açma kararı alın.
Yargı bağımsızlığını teyit için, yüksek yargının kararlarını takmayan yerel mahkemeler hakkında bir süreç başlatın, ardından yargı bağımsızlığına teminat olun, geçmişte parti yöneticiliği yapmış hakim ve savcıların sırtlarına geçirdiğiniz cübbelerini çıkarıp liyakat esasına dayalı bir kadrolaşma oluşturun.
Saray Yönetiminin her uygulamasının Türkiye Büyük Millet Meclisi, Meclisin kararlarının da Anayasa Mahkemesi onaylı olacağını deklare edin.
Bu ucube rejimin, en azından Fransa'daki, ABD'deki Başkanlık Sisteminden daha demokratik bir noktaya getirilmesi için yasal düzenlemeleri hemen bu hafta meclise sevk edin, bir hafta sonra Pazartesi meclisi toplayın.
Kamuya 'Hamili kartla yerleştirdiklerinizin kartlarını parçalayıp, ucube 'Mülakat' sistemi yerine 'Liyakat' sistemini yeniden getirin.
İktidarınızın son 10 yılında yapılan bütün sınavların incelenmesi için bir komisyon oluşturun, ama komisyon üyelerinin diplomalarının sahte olmamasına dikkat edin.
ABD ile göbek bağımızı kopartmakla birlikte Rusya ve Çin ile de mesafeli bir noktada olunacağını ilan edin ve bağımsızlık vurgusu yapın.
Komşu ülkelerden başlamak üzere, bütün ülkelerin bağımsızlığını kırmızı çizgi ilan edin ve Rusya ve ABD’den başlamak üzere bütün emperyalist ülkeleri başta Ortadoğu olmak üzere sömürge haline getirdikleri ülkelerden çekilmeleri noktasında uyarın.
Dış politika ile ilgili bir dizi karar alıp hemen bu gün uygulamaya koyun ve başka ülkelerin iç işlerine artık burnunuzu sormayacağınızı dünyaya deklare edin.
Basın Özgürlüğü'nün güvencesi olduğunuzu ilan edip, yandaş, yalaka ve yallama kurumları tasfiye edeceğinizi ilan edin;
Üniversitelerimizi özerk , kendi yöneticisini kendi seçecek şekilde yeniden düzenleyin, yabancının yol geçen hanı olmaktan çıkarın bu eğitim kurumlarını.
Ülkemizin her yanını habis bir ur gibi saran mültecilere, bir hafta içinde ülkeden ayrılmaları uyarısı yapın. Gitmeyeceklerin ülkelerine gönderileceğini kararlı bir şekilde dile getirin.
Kibri, lüksü, görkemi, şaşaayı yok edin, millete tepeden bakılmayacağı gerçeğini dillendirin.
TÜİK gibi, TMSF gibi, Merkez Bankası gibi yapıları, oğlanın, damadın arkadaşları ya da uluslararası sermayenin adamları yerine ehil ellere teslim edin.
Milletin demokratik hak arama yollarının Anayasa ile birlikte iktidarın güvencesi altında olduğunu deklare edip, hakkını arayanın başına hiçbir şeyin gelmeyeceğinin güvencesini verin.
Gelir dağılımı adaletinin sağlanması için bir dizi uygulamayı hayata geçireceğinizin güvencesini bu mazlum millete bu günden tezi yok verin.
Türk Milli Eğitim Sistemini yeniden ve bir daha değiştirilemeyecek şekilde yapılandırın.
İktisat Kongresini toplayıp, üretim ve istihdamın önündeki tüm engelleri kaldırın.
Ordumuzu eski güçlü noktaya getirecek düzenlemeleri hemen şimdi hayata geçirin.
Ordu üzerinden, MİT üzerinden, Polis Teşkilatı üzerinden elinizi çekin.
Tarımı soktuğunuz komadan çıkaracağınızı ve 3 yıl içinde Türkiye’nin Tarımda kendi kendine yeten bir ülke haline yeniden geleceğinin güvencesini bu millete verin.
Vermekle kalmayıp yol haritasını hemen ilan edin.
Bakanlara kadar ulaşan, karanlık ve kirli ilişkilerin gün yüzüne çıkarılması için yargıyı tam yetkili hale getirdiğinizi ilan edin.
20 yılda yok ettiğiniz Milli Birlik Paydasında kürdü, çerkesi, aleviyi, sünniyi, inananı, inanmayanı birlikte hareket etmeye davet edin.
Bakanlar Kurulu’nu, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin ortak iradesi ile belirleyin, kafa tutan değil, hesap vermeyi onur sayan bir icra yapılanmasına gidin,
Demokratik Parlamenter Sistemin en güçlü modelini yeniden inşa etmek için tüm siyasi partileri derhal göreve davet edin.
Sayıştay’dan başlamak üzere, denetim mekanizmasının önüne koyduğunuz engelleri derhal kaldırın.
Sümen altında tutulan kirli dosyaları ilgili kurumlara havale edip gereken soruşturmaların başlatılması talimatı verin.
Devlet İhale Yasasını, modern dünyanın ihale yasaları ile aynı düzeye getirin.
Göreceksiniz, dolar 3 günde 30 liranın altına inecek, ülkeye bir bahar havası hakim olacaktır.
Zira;
Siyasi Bağımsızlık; Tam Demokrasi ile mümkündür.
Ekonomik bağımsızlık; Tam Demokrasi ile sağlanır.
Saygın ülke olmanın temel kuralı; , Güçlü Demokrasi ve Yargı Bağımsızlığıdır.
Demokrasinin olmazsa olmazı ise; Basın ve ifade özgürlüğüdür.
Güçlü Devlet olmanın şartı; Güçlü meclisten geçer.
Hadi buyurun;
Var mısınız?